Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/4050 E. 2014/3742 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4050
KARAR NO : 2014/3742
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2012
NUMARASI : 2010/600-2012/850

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, takas def’inin reddine dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü, tedavinin devam ettiğini, maddi ve manevi zararının oluştuğunu ileri sürerek 50.000,00 TL. manevi tazminatın davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalılardan M.. Ç.. ise olay nedeni ile zararlarının olduğu belirterek, takas mahsup talebi ile 10.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü davalı M. Ç.’nın tazminat talebinin harçlandırılmamış olması nedeni ile reddine, davacı İl. G.’ın talebinin kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılardan De Nova Tanıtım Ltd. Şti’nin tüm, M. Ç.ı’nın ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
a)Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı
ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, 04.02.2009 tarihinde meydana gelen kazada, davacının %32,2 oranında malül kaldığı da göz önünde bulundurulduğunda davacı için takdir olunan manevi tazminatın çok düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
b)Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 3/2.maddesi ”Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, ret sebepleri ortak olan davalılar yararına reddedilen manevi tazminat yönünden tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalılar M. Ç. ve . N.Tanıtım Ltd. Şti yararına ayrı ayrı 1.200.00’er TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil, bozma nedenidir.
3-Davalı M. Çatakçı’nın temyiz itirazları incelendiğinde; Davalılardan Mihriban, kazada kendisinin de zarar gördüğünü belirterek 10.000,00 TL manevi tazminatın davacıdan takas mahsup edilmesini istemiştir.
Mahkemece harç yatırılmadığından takas def’inde bulunulamayacağı, ayrıca dava açılabileceği belirlenerek davalının talebi reddedilmiştir.
Harç yatırılmadığı takdirde takas def’inin gözönünde bulundurulamayacağı hususundaki görüşün gerekçesi karar yerinde gösterilmemiştir. Mahkemenin bu sonuca varışta ” takas ve mahsubun karşılık dava sayılacağına” ilişkin HUMK.nun 204. maddesinden esinlendiği anlaşılmaktadır. Gerçekten anılan maddenin birinci bendinde ” takas ve mahsubun davayı mütekabile addolunacağı” belirtilmiştir. Bu hükmün ifade etmek istediği şey davalı, karşılıklı bir alacağının hüküm altına alınmasını istiyorsa, bunu takas iddiası şeklinde mahkemeye bildirebileceğini tesbitten ibarettir. Yoksa takasın sadece karşılık dava yolu ile ileri sürülebileceği anlamında değildir. Diğer deyişle takas iddiası
karşılık dava olarak ileri sürülebildiği gibi, def’i olarak da ileri sürülebilir. Def’i olarak ileri sürüldüğü takdirde karşılık bir dava olmadığı için harç ödenmesi de söz konusu olmayacaktır.
Takas iddiasının karşılık dava veya def’i olarak ileri sürülmesi durumunda aradaki fark; karşılık dava halinde, harcın yatırılması gerekeceği ve davalının alacağının borcundan çok olması halinde bu kısmın da tahsiline imkan vermesi ve avukatlık ücretinden yararlanma olanağı sağlamasıdır. Def’i olarak ileri sürüldüğü hallerde ise, Borçlar Kanununun 122. maddesi 2. fıkrası gereğince “iki borcun talep edilebilecekleri andan itibaren en az olan borcun miktarı nisbetinde sakıt olması” sonucunu doğurur. Diğer deyişle bu durumda davalının fazla olan alacağının tahsiline karar verilmesi veya takas ileri sürüldüğü alacak için lehine ayrı vekalet ücreti hükmedilmesi söz konusu olmayacaktır.
Dava konusu olayda takas def’i davalı tarafından esasa cevap süresi içerisinde ileri sürülmüştür. Takas mahsup bildirimi tek taraflı hukuki işlemlerdendir. Böyle bir bildirimle takas hakkının kullanılması ne karşı tarafın muvafakatine, ne de önceden yapılacak bir takas anlaşmasına bağlıdır.
Mahkemenin bu hukuki ve maddi olgulara rağmen harç yatırılmadığından bahisle takas def’ini gözönünde bulundurmaması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda (1) nolu benttte sayılan nedenlerle davalılardan D.N. Tanıtım Ldt. Şti’nin tüm, davalılardan M. Ç.’nın ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2/a ve b) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalılardan M. Ç.’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün adı geçenler yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 266,55 TL kalan harcın temyiz eden davalı D N Tanıtım ve Dış Tic. Ltd. Şti.’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı M.. Ç..’a geri verilmesine 17.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.