YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3957
KARAR NO : 2013/9908
KARAR TARİHİ : 25.06.2013
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline sigortalı aracın davalıların sürücüsü ve maliki oldukları aracın çarpması sonucu hasarlandığını ve müvekkilinin sigortalısına 25.10.2007 tarihinde 4.083 TL tazminat ödediğini ileri sürerek 4.083 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde, davanın zamanaşımına uğradığını, ayrıca kusurun kendisinde olmadığını ve talep edilen tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … … davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 3.900 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı …, kendi sigortalısına ödeme yaptıktan sonra, TTK’nin 1301. maddesinde düzenlenen halefiyet hakkına dayanarak zarar sorumlusu olan davalılar aleyhine rücu davası ikame etmiştir.
Yargıtay`ın 17.01.1972 gün ve 1970/2 Esas 1972/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, bu tür rücu davalarında sigortacının tabi olduğu zamanaşımının, sigorta ettirenin aynı zarar sorumlusu aleyhine açabileceği davanın zamanaşımına tabi olduğu ve aynı tarihte başlayacağı kabul edilmiştir. Dolayısıyla sigortacı, sigorta ettiren bakımından işlemeye başlayan zamanaşımı süresinden geriye kalan süre içinde rücu davasını açmak durumunda olup, ekspertiz raporu veya sigortalısına yaptığı ödeme ile zamanaşımı kesilmez ve kendisi için yeni baştan işlemeye başlamaz.
Somut olayda; davalı süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuş olup, mahkemece bu hususta olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece, davalının zamanşımı def’inin yukarıda anılan yasal hükümlerle birlikte değerlendirilerek, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalının itirazları karşılanmaksızın karar verilmiş olması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma kapsam ve nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’e geri verilmesine 25.06.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.