YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3687
KARAR NO : 2014/3250
KARAR TARİHİ : 06.03.2014
MAHKEMESİ : Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/11/2012
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı N.ve Ş.. S.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, asıl ve birleşen davalarda davalıların işleteni, trafik sigortacısı ve sürücüsünün mirasçıları olduğu araçta yolcu olarak bulunan Aysel’in meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaşamını yitirdiğini belirterek Asiye ve Yusuf için destekten yoksun kalma nedeni ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000,00.-TL maddi tazminatın tüm davalılardan dava tarihinden, ayrıca Asiye ve Yusuf için ayrı ayrı 25.000,00.-TL, Hatice, Güler, Evrim ve Abdullah için ayrı ayrı 10.000,00.-TL olmak üzere toplam 90.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı A.. A.. vekili, ödeme yapıldığını ve sorumluluklarının kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Necati ve Ş.. S.. vekili, müvekkileri murisi sürücü Ali’nin terekesinin borca batık olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı F.. A..’a usulüne uygun davetiye tebliğine karşın duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; vefat eden sürücü Ali’nin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek maddi tazminat talebinin feragat nedeni ile reddine, Asiye ve Yusuf için ayrı ayrı 10.000,00.-TL, Hatice, Güler, Evrim ve Abdullah için ayrı ayrı 3.500,00.-TL olmak üzere toplam 34.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Necati ve Ş.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava davacılar murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu’nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ve BK m. 47 gereğince (6098 sayılı TBK m. 56) manevi tazminat istemine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesi “B. Ret; I. Ret beyanı; 1. Ret hakkı” başlığı ile düzenlenmiştir. Birinci fıkrası “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmünü içermektedir. Burada kayıtsız, şartsız red yani hakiki red düzenlenmiştir. İkinci fıkrası “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır” hükmünü amirdir. Bu hüküm bir karinedir. Konumuzu veyadan önceki cümle ilgilendirmektedir.
Bir çok yargı kararlarında ve ilmi görüşlerde bu red, hükmi red olarak isimlendirilmektedir. Türk Medeni Kanunu, “hakiki redde” süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu “hükmi reddin” sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması, ya da dava yolu öngörmemiştir. Öyle ki; reddin kendiliğinden oluştuğu kabul edilip, mirasın açılması ile kendiliğinden mirasçılara intikal edeceği (TMK. m. 599) yönündeki kurala bir istisna getirilmiştir. Eğer mirasçı olabilecek kişi sarih irade beyanıyla, ya da Türk Medeni Kanunu’nun 610. maddesinin ikinci cümlesinde açıklanan davranışlarla mirası kabul etmiş ise, zaten yapılabilecek bir işlem kalmamıştır.
Mirası hükmen red etmiş sayılan kişi, tereke alacaklıları aleyhine husumet yönelterek bu durumun tespitini isteyebileceği gibi, bunu def’i yolu ile de ileri sürebilir. Somut olayda, mirasçılar icra takibine yaptıkları itirazda def’i yolunu tercih etmişlerdir. İşte bu halde mirasın reddedilmiş olduğunun kabulü gerekir. Mirasın hükmen reddinin her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut olayda davalılar Necati ve Ş.. S.. savunmalarında miras bırakanları sürücü Ali’nin ödemeden acz halinde olduğunu savunmuşlar, buna karşın mahkemece bu yönde her hangi bir araştırma yapılmadığı gibi sözkonusu savunma karar yerinde de tartışılmamıştır. Bu bakımdan mahkemece davalıların savunması üzerinde durularak miras bırakanlarının vefatı tarihinde ödemeden acz içerisinde bulunup bulunmadığının araşıtıralarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar Necati ve Ş.. S.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Necati ve Ş.. S..’e geri verilmesine 6.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.