Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/3686 E. 2014/3249 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3686
KARAR NO : 2014/3249
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

MAHKEMESİ : Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2006/414-2012/1181

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili Yahya idaresindeki araçla, davalıların trafik sigortasıcısı ve işleten/sürücüsü olduğu aracın karıştığı trafik kazasında davacı Yahya’nın yaralandığını ve yolcu olan Süreyya’nın vefat ettiğini belirterek davacı Yahya yönünden tedavi gideri için 984,14.-TL, çalışma gücü kaybı için 40.000,00.-TL, ayrıca destekten yoksun kalma nedeni ile Birgül, Gamze ve Merve için toplam 80.000,00.-TL olmak üzere toplam 120.984,14.-TL maddi tazminatın her iki davalıdan, yine Yahya ve Birgül için ayrı ayrı 10.000,00.-TL, Merve ve Gamze için ayrı ayrı 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 30.000,00.-TL manevi tazminatın davalı M.. A..’dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile arttırmıştır.
Davalı A.Türk Sigorta A.Ş. vekili, kusur oranında, gerçek zarardan, poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı M. N.V. vekili, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve kusurun belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının % 100 kusurlu olduğu ve davacı Yahya’nın % 56 oranında sürekli çalışma gücü kaybı bulunduğu kabul edilerek davanın kısmen kabul kısmen
reddiyle, Birgül için 72.550,58.-TL, Merve için 6.013,54.-TL, Gamze için 886,91.-TL destek tazminatı, Yahya için 60.000,00.-TL çalışma gücü kaybı olmak üzere toplam 139.451,03.-TL maddi tazminatın sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olarak dava tarihinden, davalı Mehmet Nasır’dan olay tarihinden, yine davacı Birgül için 6.000,00.-TL, Yahya için 5.000,00.-TL, Merve ve Gamze için ayrı ayrı 4.000,00.-TL olmak üzere toplam 19.000,00.-TL manevi tazminatın davalı M. N.dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve davacılar Merve ve Gamze için hükmedilen manevi tazminatın takdirinde BK’nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma zararın tazmini ve manevi tazminat istemine yöneliktir.
BK’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, mahkemece kaza neticesinde eşini yitiren B.. D.. için 6.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen davacı Birgül için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/II. maddesi, ”Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise, her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, ret sebepleri ortak olan davalılar yararına, reddedilen maddi tazminat yönünden tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, ayrı ayrı hükmedilmesi de doğru görülmemiş, bozma nedeni olarak kabul edilmesi gerekmiştir.
4-Bunun yanında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti taktir edilmesi gerekmektedir. Somut olayda her bir davacı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren lehine vekalet ücreti taktiri gerekirken toplam maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden vekalet ücreti taktir edilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz nedenlerinin reddine, (2, 3 ve 4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 06.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.