YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3677
KARAR NO : 2014/3246
KARAR TARİHİ : 06.03.2014
MAHKEMESİ : Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2010/268-2012/529
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili Onur’a davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu yaralanmasına neden olduğunu belirterek müvekkili Onur’un yaralı olduğu dönemde babası Nevtaz’ın çalışamaması nedeni ile uğradığı kazanç kaybı için 100,00.-TL, tedavi ve yol giderleri için 100,00.-TL ve bakıcı gideri için 100,00.-TL olmak üzere toplam 300,00.-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, ayrıca Onur için 20.000,00.-TL, baba ve anne için ayrı ayrı 10.000,00.-TL olmak üzere toplam 40.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile arttırmıştır.
Davalı Gr. Sigorta A.Ş. vekili, kusur oranında, gerçek zarardan, poliçe limiti ile sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Zekiye ve H.. Y.. vekili, tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu ve davacının 2.1 oranıda sürekli, 9 ay tam geçici çalışma gücü kaybı olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabul kısmen reddiyle tedavi ve yol giderleri için 385,00.-TL, bakıcı gideri için 5.383,15.-TL olmak üzere toplam 5.768,15.-TL maddi tazminatın sigorta şirketinden dava, diğer davalılardan olay tarihinden, ayrıca Onur için 5.000,00.-TL, Nevzat ve Seçkin için ayrı ayrı 2.000,00.-TL olmak üzere toplam 9.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, fazlaya dair istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava Borçlar Kanunu’nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince maddi tazminat ve 47. maddesi gereğince manevi tazminat (TBK m. 56) istemine ilişkindir.
BK’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, davacı Onur’un kaza nedeniyle sol femur parçalı kırığı ve sağ uylukta şekil bozukluğu oluştuğu, kaza sonucunda vücut fonksiyonlarında %2.1 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu anlaşılmaktadır. O halde, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne
uygun düşen yaralanan Onur ve davacı anne babası için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, açıklanan dosya kapsamına uygun düşmeyen miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.