YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3663
KARAR NO : 2014/3244
KARAR TARİHİ : 06.03.2014
MAHKEMESİ : Birecik Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/11/2009
NUMARASI : 2008/592-2009/677
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilerinin işleten ve sürücüsü olduğu araç ile davalıların işleten ve sürücüsü olduğu aracın karıştığı trafik kazasında müvekkillerine ait aracın hasarlandığını ve sürücü Mehmet’in yaralandığını belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacılar için ayrı ayrı 2.500,00.-TL maddi olmak üzere toplam 5.000,00.-TL maddi tazminat ve ayrı ayrı 2.500,00.-TL olmak üzere toplam 5.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı C.. B.., davacının kazada yaralandığına ilişkin her hangi bir belge olmadığını, araçta oluşan hasarın sigorta şirketi tarafından karşılandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı M.. B..’a usulüne uygun davetiye tebliğine karşın davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacılar vekiline tüm dellilerini bildirmesi için 10 günlük kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde delil bildirmediği taktirde delil bildirme taleplerinden vazgeçmiş sayılacaklarının ve bu nedenle de davanın reddolunabileceği hususunun ihtar edildiği, davacılar vekilinin dosyadaki delilere göre karar verilmesini talep etmiş olduğu, dosyadaki mevcut delillere göre davaya konu trafik kazası denediyle iddia edilen maddi ve manevi zararın olup olmadığına kanaat edinilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin davacı M.. K.. yönünden maddi ve manevi tazminat, davacı İ.. M..’nun manevi tazminat istemlerine yönelik yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin davacı İ.. M..’nun maddi tazminat istemine yönelik temyiz itirazı yönünden;
Davacı vekili, trafik kazası sonucu müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedelini, zarara neden olduğunu iddia ettiği davalı malik ve sürücüden talep etmiş, mahkemece davacı tarafından hasara ilişkin fatura ve diğer delillerin sunulmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanunu 42/I. maddesi gereğince zararı ispat etmek iddia edene düşer. Bununla birlikte dosya kapsamında bulunan trafik polislerince tanzim edilen kaza tespit tutanağında, davacıya ait araç ile davalıların malik ve sürücüsü olduğu aracın karıştıkları kaza sonucu davacıya ait aracın hasarlandığı belirtilmiş ve kazanın oluşumu ve tahmini hasar miktarları tutanakta gösterilmiştir. Ayrıca davacı tarafça dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış olması bakımından aracın halen hasarlı olması halinde yapılacak keşifle araçtaki hasar belirlenebileceği gibi mahkemece delillerin ibraz edilmesine ilişkin ara kararına karşı davacı vekili tarafından tüm dosya kapsamındaki delillerin dikkate alınmasını da talep edilmiş olması bakımından, davalı tarafından dosyaya ibraz edilen ve sigorta şirketi tarafından hasara ilişkin ödeme yapıldığı ve hasar dosyası oluşturulduğuna ilişkin beyanını içerir dilekçe dikkate alınarak ilgili sigorta şirketine yazılacak müvekkere ile hasara ilişkin ekspertiz raporu, fotoğraflar ve faturaların celbinin sağlanması için davacıdan gerekli masrafların temin edilmesinin istenmesi yönünde karar verilmesi ile sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekmektedir. Kaldı ki, araçtaki hasarın tam olarak tespitinin mümkün olmaması halinde dahi 818 sayılı BK’nın 42. ve 43. maddeleri (6102 sayılı TBK’nin m. 51 ve 52) hükümleri de gözetilerek makul bir tazminata hükmedilmesi mümkündür.
Bu durumda mahkemece, dosyada mevcut belgelere göre yapılacak araştırma ile toplanacak deliller sonucunda gerçek zarar miktarının belirlenmesi için hasar uzmanı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin davacı M.. K.. yönünden maddi ve manevi tazminat, davacı İ.. M..’nun manevi tazminat istemlerine temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin davacı İ.. M..’nun maddi tazminat istemine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 6.3.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.