Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/3575 E. 2013/10099 K. 27.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3575
KARAR NO : 2013/10099
KARAR TARİHİ : 27.06.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, Bodrum 2.İcra Müdürülğünün 2009/6623 sayılı takip dosyasından haczedilen …,… plakalı araçların noter satış sözleşmesiyle hacizden önceki bir tarihte borçludan satın alındığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını telep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı 3.kişi ile borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırma kasdıyla muvazaalı işlemler olduğunu, şirket adreslerinin ve yetkililerinin aynı kişilerden oluştuğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davacı 3.kişi ile borçlunun farklı kişiler olduğu, haczi noter satışlarından sonra konulduğu, mülkiyetin satışla davacı 3.kişiye geçtiği gerekçesiyle davanın kabulü ile araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 vd.maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Takip konusu borcun doğumu 19.12.2008 ve devamı tarihleri taşılan faturalardan kaynaklanmaktadır. Dava konusu araçlarnın trafik kayıtları üzerine haciz şerhi 10.09.2009 tarihinde konulmuştur. Davacı araçları bu tarihten önce noter satış sözleşmesi ile 21.12.2008 tarihinde satın almış ise de davacı 3.kişi ile borçlunun aynı sektörde faaliyette bulundukları anlaşılmaktadır. Davacı borçluya ait dört aracı aynı gün satın almıştır. Bu halde, borçlu ile aynı sektörde
faaliyette bulunan 3.kişinin, borcun doğumundan sonraki bir tarihte borçluya ait dört adet aracı satın alması, İİK’nun 280/3.maddesi gereğince borçlunun alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bildirdiğinin kabulü gerekir. Keyfiyet alacaklıya süresinde bildirilmediğine ve gerekli duyuları da yapılmadığına göre devir yani davacı ile borçlu arasındaki görünürdeki noter satış sözleşmesi alacaklıların haklarını etkilemez.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davacı 3.kişinin davasının redidne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 27.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.