Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/349 E. 2013/2259 K. 25.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/349
KARAR NO : 2013/2259
KARAR TARİHİ : 25.02.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Şikayet eden (üçüncü kişi) vekili, … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı Takip dosyasında yapılan 01.03.2012 günlü hacizde İİK’nun 97. maddesinin uygulandığını, oysaki borçlunun haciz adresi ve mahcuzlarla ilgisinin bulunmadığını, belirterek davanın kabulü ile haczin İİK’nun 99. maddesi gereğince yapılmış sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
Karşı taraf (alacaklı) vekili, üçüncü kişi tarafından istihkak davası açıldığını ve eldeki davanın konusuz kaldığını, ayrıca borçlu tarafından açılan davada icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, temyiz aşamasında olması nedeni ile bekletici mesele yapılması gerektiğini, bir başka dosyadan aynı yerde yapılan 09.02.2010 tarihli hacizde ele geçen belgelere göre haczin İİK’nun 97. maddesine göre yapılmasının yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin üçüncü kişinin adresinde yapıldığı, borçlunun adresinin ise farklı bir yer olduğu, üçüncü kişinin ticaret sicil kayıtları ile kira sözleşmesi, vergi levhası ve mahcuzlara ilişkin faturaları sunduğu, hacizde borçlunun yer almadığı ve ele geçen belgenin ise gidilen yerin borçluya ait olduğunu kanıtlayacak nitelik ve kuvvette kabul edilemeyeceği “ gerekçesi ile şikâyet başvurusunun kabulü ile haczin İİK’nun 99. maddesi gereğince yapılmış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, haczin, İİK’nin 97. maddesi uyarınca yapılmasına yönelik İcra Müdürlüğü kararının kaldırılması isteğine ilişkindir.
İstihkak davası devam ederken … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 03.05.2012 gün, 114-196 sayılı kararı ile İİK’nin 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararı verilmiştir.
İİK’nin 71/son maddesinde: “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır” düzenlemesi; aynı Kanun’un 33/a maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise “İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.
Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.” düzenlemesi yer almaktadır.
Buna göre Mahkemece, anılan kararın sonucunun bekletici mesele yapılarak kesinleşip kesinleşmediğinin, sonucuna göre de; davalı alacaklı tarafın, bahsi geçen kararın kesinleşmesinden itibaren 7 gün içinde alacak davası açıp açmadığının, icra takibine konu borcun ortadan kalkıp kalkmadığının ve davanın konusuz kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Belirtilen hususlar dikkate alınmadan işin esasına yönelik karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.