YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3482
KARAR NO : 2014/2897
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2012
NUMARASI : 2010/291-2012/447
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, müvekkillerinin desteği E. T.’na ve davacı F. U.’a çarptığını, Emel’in vefat ettiğini, Fernaz’ın ise yaralandığını belirterek davacı kardeş Fernaz için 40.000,00 TL, davacı baba Şükrü için 40.000,00 TL, davacı anne Güllü için 40.000,00 TL, davacı kardeş Yaşar için 20.000,00 TL, davacı kardeş Hacer için 20.000,00 TL manevi tazminatın ve davacı Fernaz, Şükrü ve Güllü için 1.000,00’er TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini davacı Şükrü için 9.563,78 TL’ye, davacı Güllü için 16.323,11 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davacı Şükrü için 9.563,78 TL, davacı Güllü için 16.323,11 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı Güllü için 8.000,00 TL, davacı Şükrü için 8.000,00 TL; davacı Fernaz için 5.000,00 TL, davacı Hacer için 3.000,00 TL; davacı Yaşar
için 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlekte davalılar O.. N.. ve T. Tekstil Tur.İnş.Ltd.Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı Fernaz için açılan davanın atiye bırakılması nedeniyle bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma zararının tazmini istemine yönelik maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 03/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.