Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/3441 E. 2014/719 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3441
KARAR NO : 2014/719
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

MAHKEMESİ : Alaşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2012
NUMARASI : 2009/229-2012/248

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı A.. K.. tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı A.. K..’ın maliki olduğu, davalı A.. A..’ın sevk ve idaresindeki aracın, müvekkilinin içinde yolcu olduğu araca çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin tedavi masrafı yaptığını ve yaralanmasından ötürü çalışamadığını belirterek 3.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı A.. A.., duruşmaya gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Davalı A.. K.. duruşmadaki beyanında, aracı kazadan evvel sattığını belirterek satışa dair Uşak 3.Noterliği’nin 31.12.2008 tarih ve 24638 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi belgesi fotokopisini sunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile, 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 16/06/2009 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/06/2009 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı A.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı A.. K.. aleyhindeki dava, aracın malik/işleteni sıfatıyla açılmıştır.
2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir.Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Ayrıca, noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır.
Somut olayda, kazaya karışan ve davalı A.. K.. adına kayıtlı araç, Uşak 3.Noterliği’nin 31.12.2008 tarih ve 24638yevmiye numaralı araç satış senedi ile dava dışı Kerim Altın adına satış görmüş, kaza ise 16.06.2009 tarihinde meydana gelmiştir.
Bu durumda mahkemece, satış senedine göre A.. K.. açısından davanın husumet yönünden reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı A.. K..’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.