Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/3374 E. 2014/486 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3374
KARAR NO : 2014/486
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2012/464-2012/441

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı A. İlaçları A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların işleten ve sürücüsü olduğu aracın müvekkillerinin desteği olan yaya Fadime’ye çarpması sonucu vefatına neden olduğunu belirterek destekten yoksun kalma nedeni ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak Nazım, Senem ve Alperen için ayrı ayrı 20.000,00.-TL, cenaze gideri nedeni ile 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 65.000,00.-TL maddi, ayrıca davacılar için ayrı ayrı 50.000,00.-TL olmak üzere toplam 150.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı A..İlaçları A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı Ö.. Ç.. vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 04.07.2012 tarih, 2012/7294 esas, 2012/11622 karar sayılı bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı sürücünün % 37,5 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile destekten yoksun kalma nedeni ile Nazım için 20.188,28.-TL, Senem için 1.884,18.-TL, Alperen için 1.202,75.-TL, cenaze
gideri nedeniyle 580,00.-TL maddi tazminat, ayrıca eş Nazım için 10.000,00.-TL, çocuklar Senem ve Alperen için ayrı ayrı 5.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı A.İlaçları A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava Borçlar Kanunu’nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK’nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir. Bunan yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi halde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre bir artış meydana gelmiş olur. Buradaki amaç zarar gödenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme olanağı tanımaktır.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli
olan, davacının ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 04.07.2012 tarih, 2012/7294 esas, 2012/11622 karar sayılı bozma ilâmında “destekten yoksun kalan eş N.. O..’un evlenme ihtimalinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesi ile mahkeme hükmü bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmakla birlikte bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.
Somut olayda davacı destekten yoksun kalan eş N.. O..’un evlenme ihtimalinin değerlendirilmesi yönünden her hangi bir araştırma yapmaksızın bilirkişi raporunda belirtilen evlenme ihtimali oranında tazminattan indirim yapılması doğru olmadığı gibi nüfus kayıtları incelendiğinde hüküm tarihinden sonra ancak kararın kesinleşmesinden önce 16.09.2010 tarihinde evlenmiş olması bakımdan yukarıda yapılan açıklamalar gözönüne alındığında bakım ihtiyacının sona erdiği ve yitirilmiş destek ediminin yeni bir destek edimiyle karşılanmış olması dikkate alınarak davacının bakım ihtiyacının evlilik tarihine kadar hesaplanması gerekirken yazılı olduğu şekilde muhtemel yaşam süresi boyunca hesaplanması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı A. İlaçları A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı A. İlaçları AŞ’ye geri verilmesine 16.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.