YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3193
KARAR NO : 2014/2835
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/10/2012
NUMARASI : 2009/328-2012/380
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı Hür Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın kusurlu olarak davacıların eşi/babası ve destekleri Serkan Akar yönetimindeki araca çarparak ölümüne neden olduğunu ileri sürerek, ıslahla birlikte davacı eş Ş.. A.. için 25.460,37 TL., küçük Selen için 100,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı eş ve küçük Selen için 75.000,00’er TL. manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi ile davalı M.. Ö.. vekili, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacı küçük Selen’in destek zararı dava dışı SGK tarafından karşılanmış olmakla talebinin reddine, davacı eş Şenel’in ıslah edilen maddi tazminat talebinin kabulüne, davacıların manevi tazminat taleplerinin ise davacı Şenel için 15.000,00 TL., davacı Selen için 20.000,00 TL. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile katılma yoluyla davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK.’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, davalı tarafa ait aracın tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği olayda, davacıların eşi/babası ve destekleri 37 yaşındaki S A.vefat etmiş, geride olay tarihinde 30 yaşında olan davacı eşi ile 9 yaşında olan davacı küçük Selen’i bırakmıştır. O halde, olaydaki kusur durumu ile meydana gelen ölüm sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak, davacılar için olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-)Davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı tarafın davalı sigortacıdan manevi tazminat talebi bulunmamasına karşın hükmedilen manevi tazminat için davacı taraf lehine verilen vekalet ücretinden davalı sigorta şirketinin de sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi, maddi tazminat yönünden aleyhinde hüküm kurulan davalı sigorta şirketi harç, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerini karşılamakla yükümlü olmakla birlikte, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden aleyhinde hükmedilen tazminatın poliçe limitine oranı dahilinde sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken diğer davalılarla birlikte bu giderlerin tamamından müteselsilen sorumlu tutulmuş olması isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle de davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı H.Sigorta A.Ş.’ye geri verilmesine 3.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.