YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3188
KARAR NO : 2014/809
KARAR TARİHİ : 28.01.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2013
NUMARASI : 2010/496-2013/33
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı İ.. Ö.. vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 28.01.2014 Salı günü davacı vekili Av. B.E. ile davalı İ.. Ö.. vekili Av. O. T. geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı A. Çamaşır San. ve Tic. Ltd. Şti.nin müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcunu karşılayacak haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ait olan taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek satış işlemlerine ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı İ.. Ö.. vekili alacağın gerçek olmadığını, taşınmazı gerçekten satın aldığını savunarak davanın reddini istemiş, diğer davalı ise satışın inanca dayalı olarak yapıldığını savunmuştur.
Mahkemece ivazlar arasında fahiş fark bulunması ve borçtan kaçınmak amacı ile satış yapılması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı İ.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bu tür davaları elinde kat’i (İİK.nun 143.md) yada geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olup mahkemece re’sen (kendiliğinden)
gözönüne alınması gerekir. Aciz belgesinin dava açılmadan dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay’ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır. Somut olayda davacı tarafından dosyaya kesin aciz belgesi sunulmamış, dayanak icra takip dosyasında 03.11.2010 tarihinde menkul haczi için gidilen adreste borçlunun adresten ayrılmış olduğu bildirilmek suretiyle haciz tutanağı düzenlenmiş, borçlu şirketin ticaret sicilindeki resmi adresi araştırılmadan ve ticaret sicil kaydındaki adresinde haciz işlemi yapılmadan bu haciz tutanağı geçici aciz vesikası niteliğinde olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda usulüne uygun şekilde düzenlenmiş kesin aciz vesikası veya geçici aciz vesikası niteliğinde haciz tutanağı ibraz edilmemesi nedeniyle dava ön şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı İ.. Ö.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı İ.. Ö..’e verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı İbrahim’e geri verilmesine 28.1.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.