YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/308
KARAR NO : 2014/700
KARAR TARİHİ : 21.01.2014
MAHKEMESİ : Kırkağaç Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2012
NUMARASI : 2007/149-2012/147
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıların desteği M.. K.. idaresinde bulunan araca çarpması sonucu M.. K..’nın vefat ettiğini, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ölenin çocukları olan davacılar N.. A.., Erhan, Hüseyin, İrfan ve Berk için ayrı ayrı 7.500 TL. manevi tazminatın, Hüseyin için 1.000 TL. İrfan için 1.000 TL. ve Berk için 1.000 TL. maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini, davacı Berk’in maddi tazminat alacağı davacı K.. Y..’ya temlik edildiğinden Berk yönünden hükmedilen maddi tazminatın K.. Y..ya ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile Hüseyin için 2.989,50 TL. İrfan için 8.265,43 TL. Berk için 23,124,16 olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi, davacılara ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, davalı D. AŞ. vekili davanın reddini istemiştir. Diğer davalı vekili duruşmalara katılmamış, savunma yapmamıştır.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat talebi yönünden, Hüseyin için
2.989,50 TL. İrfan için 8.265,43 TL. Berk için 14.451,76 maddi tazminatın davalılardan tahsiline, Berk için hükmedilen tazminatın davacı K.. Y..’ya ödenmesine, manevi tazminat yönünden Berk için 5.000 TL. İrfan 4.000 TL. Hüseyin için 3.000 TL. N.. A.. için 2.000 TL. Erhan için 2.000 TL. manevi tazminatın davalılar D. A.Ş. ve T.. T..’dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı EGS sigorta A.Ş. temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını da ileri sürmüş ise de, davacıların temyiz dilekçesi davalı vekiline 9.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olup, temyiz dilekçesine cevap ve temyiz itirazlarını içeren dilekçe 6100 Sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi gereğince HUMK.nun 433/II.maddesi gereğince temyize cevap süresi olan 10 günlük süre geçirildikten sonra 22.10.2012 tarihinde dosyaya verildiği ve harcı yatırıldığı anlaşılmakla davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmiştir
2-Hükmü temyiz eden davacılar vekili 3.10.2011 tarihli dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin temyiz isteğinden vazgeçtiğini bildirdiği ve vekaletnamesinden temyizden feragatla yetkili olduğu anlaşıldığından davacıların maddi tazminata ilişkin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
3-Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK.nun 294. maddesi ve 1086 sayılı HUMK.nun 388. ve 381. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
6100 sayılı HMK. 297/b. maddesinde davanın taraflarının ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin karara yazılması gerekir. Mahkemece dava dilekçesinde adları geçen ve haklarında hüküm kurulan bir kısım davacıların isimlerinin karar başlığında yazılmamış olması ve hükmedilen tazminatların ödeneceği davacıların açık olarak belirtilmemiş olması doğru görülmemiştir.
4-Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu olayda davacıların desteği olan babaları M.. K..’nın trafik kazasında ölümü nedeniyle davacılar manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Manevi
tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47.(TBK.56.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar N.. A.. ve E.. K.. için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
5-Davacıların manevi tazminata ilişkin temyiz itirazları yönünden; davacılar vekili dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı sigorta şirketi davalıya ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası olup zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre zarar görenlerin manevi tazminat talepleri poliçe teminatı kapsamında değildir. Mahkemece davalı sigorta şirketinden manevi tazminat talebi bulunmadığı halde manevi tazminat talebinin sigorta şirketi yönden reddi ile sigorta şirketi yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ;yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı E. Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz telebinden feragat ettiğinden feragat nedeniyle reddine, 3, 4 ve 5 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı EGS Sigorta AŞ’ye geri verilmesine 21.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.