YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2897
KARAR NO : 2014/1475
KARAR TARİHİ : 10.02.2014
MAHKEMESİ : Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2011
NUMARASI : 2007/542-2011/704
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerin murisi ve desteği E..Ö..ın, işleteni ve sürücüsü davalılardan R..A..’ın olduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini belirterek davacı eş ve çocuklar için 5.000,00 TL destek tazminatı ve davacı eş için 5.000,00 TL, çocuk Emre ve Nur için 10.000,00’er TL manevi tazminat talep etmiş, birleşen dava ile davalılardan trafik sigortacısı olan G.. Sigortadan eş ve çocuklar için 6.500,00 TL destek tazminatı talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, taleple bağlı kalınarak davacı eş ve çocuklar için 5.000,00 TL maddi tazminat, davacı eş için 2.500,00 TL, davacı çocuklar için 5.000,00’er TL manevi tazminata karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacıların harçlandırılmış usulüne uygun ıslah ve HMK 107/2.maddesine uygun bir talebinin bulunmamasına, maddi tazminat yönünden davacıların fazlaya ilişkin haklarının mahkemece saklı tutulmuş olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilince mahkemenin 2007/541 esas sayılı dosyasında davalı R..A aleyhinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminat davası ile manevi tazminat davası açılmış,
Birleştirilen mahkemenin 2008/260 esas sayılı dosyası ile de davalı aracının Z..’ni düzenleyen sigorta şirketinden fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla 6.500,00 TL maddi tazminat istenmiştir.
Asıl ve birleştirilen davalar ayrı ve bağımsız davalar olup her bir dava yönünden ayrı ayrı hüküm tesisi gerekirken usul hükümlerine aykırı davranılarak davaların bağımsızlığı ilkesinin gözardı edilmesi suretiyle yazılı şekilde tek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Dava dilekçelerinde küçükler E..B..ve K..N.. adına da dava açılmış ve mahkemece küçükler lehinede tazminata karar verilmiş olmasına rağmen karar başlığında küçüklerin isimlerinin yazılmaması da doğru bulunmamıştır.
Kabule göre de;
4-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, 16.02.2007 tarihinde meydana gelen olayda davacılar desteğinin %25 oranında kusurlu olması karşısında davacılar için takdir olunan manevi tazminatın çok düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
5-Birleştirilen davada sigorta şirketinden 6.500,00 TL tazminat talep edilmesine, aktüer bilirkişice yapılan incelemede davacıların destekten yoksunluk zararlarının daha fazla çıkmasına rağmen mahkemece davalı sigorta şirketi aleyhinde 6.500,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde 5.000,00 TL tazminata hükmedilmesi de doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2), (3), (4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.