YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2810
KARAR NO : 2014/1162
KARAR TARİHİ : 04.02.2014
MAHKEMESİ : Biga Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2008/658-2012/591
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, olay tarihinde davacının aracını geri geri park etmek isterken yaya olan davacıya çarptığını, kazanın davalının kusurundan kaynaklandığını, davacının yüzünden ve kafasından yaralandığını, yüzünde sabit iz meydana geldiğini, yaralanma dolayısıyla iş ve gücünden yoksun kaldığınıtedavi, ameliyat, yol, refakat yeme içme gibi ihtiyaçlar kapsamında 9.000,00 TL masraf yaptığını ve çalışamadığı 111 gün nedeniyle 2.220,00 TL gelirden mahrum kaldığını belirterek 11.220,00TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusuru bulunmadığından davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 8.918,24 TL maddi, 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09/07/2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tedavi ve geçici işgöremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 553,67 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 4.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.