Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/2674 E. 2013/18054 K. 19.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2674
KARAR NO : 2013/18054
KARAR TARİHİ : 19.12.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, asıl davada davalıların işleten ve trafik sigortacısı olduğu aracın müvekkilleri desteği idaresinde iken meydana gelen kazada vefat ettiğini belirterek destekten yoksun kalma nedeni ile eş … için 10.000,00.-TL, çocukların her biri için ayrı ayır 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 20.000,00.-TL maddi tazminatın davalı …Ş.’den, ayrıca her bir davacı için 10.000,00.-TL olmak üzere toplam 30.000,00.-TL manevi tazminatın davalı …’dan, sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 26.03.2009 tarihinden itibaren, … …den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, davalı/karşı davacı … vekili, müvekkilinin maliki olduğu aracın davacı/karşı davalıların murisi idaresinde meydana gelen kazada hasarlandığını, murisin % 100 kusurlu olduğunu belirterek hasar nedeniyle 15.000,00.-TL maddi tazminatın avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili, davacılar murisinin tam kusurlu olması veya tamamen plakası tespit edilemeyen aracın kusurlu olması hallerinde müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı/Karşı davacı vekili, kusurun davacılar desteğinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacılar murisi …’ın birlikte kusurunun varlığı kabul edilerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile asıl davada … ve … için toplam 15.000,00.-TL maddi tazminatın davalı …Ş.’den 03.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, davacı …’nın maddi tazminat talebinin ve davacıların davalı … …den talep ettikleri manevi tazminat talebinin reddine, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı …Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava davacılar murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu’nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) uyarınca açılmış destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; … Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Somut olayda davacılar desteğinin idaresindeki araçla yapmış olduğu kazaya ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında kural ihlaline yönelik her hangi bir değerlendirilme yapılmamış, mahkemece alınan 04.10.2010 tarihli bilirkişi raporunda, 19.09.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ve 10.04.2012 tarihli bilirkişi kurulunun raporunda davacılar desteği … …’nun kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, plakası tespit edilemeyen aracın kazaya % 100 kusuru ile sebebiyet verdiği değerlendirilmiştir. Mahkemece olayın oluş şekli dikkate alınarak destek … …’nun en azından birlikte kusurunun varlığı kabul edilerek davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Ancak mahkemece yapılan değerlendirme ile bilirkişi kurullarınca yapılan tespitler ve varılan sonuçlar birbirinden farklı olup yukarıda anlatımı yapıldığı üzere ortaya çıkacak sonuçları da etkileyecek niteliktedir. Zira sürücü … …’nun olayda kusurunun bulunmaması ve kazaya neden olduğu belirtilen ve plakası tespit edilemeyen
araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunun belirlenmesi halinde KTK 86. maddesinin uygulanması sonucu ortaya çıkabilecektir.
Buna göre mahkemece öncelikle sözkonusu kazaya ilişkin olarak yapılan soruşturma veya kovuşturma bulunup bulunmadığının belirlenerek varsa soruşturma veya kovuşturmaya ilişkin dosyaların celbinden sonra, … Teknik Üniversitesi Karayolları Kürsüsü veya Karayolları trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek 3 kişilik uzman bilirkişi “kurulundan” kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünden kaza tespit tutanağı, dinlenilen tanık beyanları, varsa soruşturma veya kovuşturma dosyası, araçların modeli, kaza yeri ve çarpma noktaları değerlendirilmesi suretiyle gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …Ş.’ye geri verilmesine 19.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.