Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/2652 E. 2014/2969 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2652
KARAR NO : 2014/2969
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2012/347-2012/481

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı Ö.. S.. vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 4.3.2014 Salı günü davalı Ö.. S.. vekili Av. G.. A.. geldi. Davacı ve diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı Ö.. S.. vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-

Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle; Davalılar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi 28/11/2000 tarihinde yapılmış olmasına rağmen tapu siciline şerh edilmediğinden davacının takibe konu alacağından önce yapılmış bir tasarruftan söz edilemez. Dava konusu tasarruf işlemi ise 09/06/2004 tarihli satış sözleşmesidir. Açıklanan bu nedenlerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli olmadığı gereğinde değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Ö.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece İİK.nın 278/III-2 maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Anılan madde uyarınca tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için tasarruf tarihi ile haciz veya aciz belgesinin alındığı tarih arasında 2 yıldan fazla bir sürenin geçmemesi gerekir. Somut olayda dava konusu edilen tasarrufun tarihi 09.06.2004 olup haciz tarihleri 14.02.2008 ve 19.09.2008, aciz vesikasının alındığı tarih ise 21.05.2009’dur. Bu durumda olayda 2 yıllık süre nedeniyle İİK.nın 278. maddesi uygulanamayacağı gibi 3. kişi konumunda olan davalı Özkan’ın borçlu davalı şirketin mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğunun da kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davalı Ö.. S.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı Ö.. S..’e verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Ö.. S..’e geri verilmesine 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.