Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/2591 E. 2014/1442 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2591
KARAR NO : 2014/1442
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Kadirli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2011
NUMARASI : 2009/102-2011/251

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkilleri Ali ve Melek’in oğlu, diğer davacıların kardeşi olan yaya Soner’in 23/07/2007 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki araç ile çarpması neticesinde vefat ettiğini ileri sürerek, baba Ali için 10.000,00 TL, anne Melek için 10.000,00 TL, kardeşleri Elmas için 5.000,00 TL, Rahime için 5.000,00 TL, Perihan S..için 2.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı sürücünün kazada %10 oranında, müteveffa Soner’in %90 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı Ali yönünden 1.000 TL, davacı Melek yönünden 1.000 TL, davacılar Elmas ve Rahime yönünden ayrı ayrı 300’er TL ve davacı Perihan S.. yönünden 200 TL olmak üzere toplam 2.800 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere ve gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Dava, trafik kazası sonucu murisin ölümü nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 149,26 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.