YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2474
KARAR NO : 2014/653
KARAR TARİHİ : 21.01.2014
MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2012/78-2012/271
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalının işlettiği servis otobüsünde yolcu iken gerçekleşen kazada yaralanarak maluliyete uğradığını ileri sürerek 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
5521 Sayılı İş Kanunu’nun 1/1 maddesine göre “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.” İş mahkemesi bulunmayan yerlerde bu davalara asliye hukuk mahkemelerince iş mahkemesi sıfatıyla bakılır.
Somut olayda; kaza davalının iş yerine ait servis otobüsünde gerçekleşmiş olup, davacının da davalının işçisi olduğu yönünde iddiası bulunmaktadır. Bu çerçevede, mahkemece davacı ile davalı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi, bu husustaki taraf delillerinin toplanması, aralarındaki ilişkinin 5521 Sayılı Yasa kapsamında kalması halinde görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya devam olunması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Bozma kapsam ve nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.