Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/244 E. 2014/9977 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/244
KARAR NO : 2014/9977
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/01/2012
NUMARASI : 2011/640-2012/75

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, Antalya 1. İcra Müdürlüğünün 2011/6448 sayılı takip dosyasından 13.06.2011 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, borçlunun haciz adresinin önceki kiracısı olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, duruşmada davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece haczin ödeme emri tebliğ edilenden farklı bir adreste, borçlunun yokluğundan yapıldığı, davacının adresi boş olarak kiraladığı, mülkiyet karinesinin davacı 3.kişi yararına olduğu aksinin davalı alacaklı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davası niteliğindedir.
Dava konusu haciz 13.06.2011 tarihinde halen davacı 3.kişinin faaliyet gösterdiği adreste yapılmış ise de ticaret sicili kayıtlarından borçlunun da haciz adresinde faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Haciz borçlunun resmi adresinde yapıldığından, borçlu ile 3.kişinin malları birlikte elde bulundurduklarının kabulü gerekir. Bu durumda da İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararına alacağından mülkiyet karinesi aksi davacı
3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı dellilerle ispat edilmelidir. Davacı 3.kişi borcun doğumundan sonraki tarihte haciz adresinde faaliyete başladığı gibi mülkiyeti ispata yarar fatura ve benzeri belge de sunmamıştır.
Bu durumda mülkiyet karinesi aksini ispat edemeyen davacı 3.kişinin davasının reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı(alacaklı)’ya geri verilmesine 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.