Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/2389 E. 2014/325 K. 15.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2389
KARAR NO : 2014/325
KARAR TARİHİ : 15.01.2014

MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2012
NUMARASI : 2012/37-2012/359

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı T.. K.. vekilleri ile diğer davalı M.. K.. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili’nin yolcu olarak bulunduğu aracın davalıların sürücüsü ve işleteni olan araç ile çarpışarak kaza yaptığını, olay nedeniyle davacının yüzünden yaralandığını ve tedavi gördüğünü belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak şartıyla yüzdeki sabit eser nedeniyle davacının ekonomik geleceği sarsılacağından 1.000 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı, tedavi giderleri nedeniyle 1.000 TL maddi tazminat ile 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı T.. K.. vekili müvekkilinin kusursuz olduğu gerekçesiyle davanın reddini istemiştir.
Davalı M.. K.., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsü Turgay’ın %75 nispetinde kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının yüzünde meydana gelen sabit eser nedeniyle 750 TL, tedavi gideri nedeniyle 798 TL maddi tazminat ile 3.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı T.. K.. vekilleri ile diğer davalı M.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı T.. K.. vekili ile diğer davalı M.. K..’un tüm itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı
ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı yararına takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı T.. K.. vekili ile diğer davalı M.. K..’un tüm itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 245,67 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar Mehmet ve Turgay’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.