YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2384
KARAR NO : 2014/54
KARAR TARİHİ : 13.01.2014
MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2012
NUMARASI : 2009/440-2012/701
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve Trafik (ZMSS) Sigortacısı olduğu aracın kusurlu şekilde yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL. manevi tazminatın faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere göre, maddi tazminat talebinin tüm davalılar yönünden 4.561,20 TL., manevi tazminat talebinin de sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden 5.000,00 TL. olarak kısmen kabulüne, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, trafik kazası sonucu yaralanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
Dosya kapsamından dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak görevli memurlarca görgü tespit tutanağı düzenlediği, kaza Tespit Tutanağı düzenlenmediği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, dosya içerisinde dosya sureti olmamakla birlikte, mevcut karar sureti ve dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, olaya ilişkin olarak Konya 1.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2008/1351 E.,2009/1762 K. sayılı dosyasından sanık (sürücü) K.. T.. hakkında Taksirle Yaralanmaya Sebebiyet suçu nedeniyle açılan ceza davasının yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda davalı sürücünün (sanığın) olayda tam kusurlu olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Borçlar Kanunu’nun 53.maddesi (6098 S.TBK’nun 74.maddesi) uyarınca, hukuk hakimi ceza mahkemesince belirlenen kusur oranıyla bağlı değil ise de; hukuk hakiminin ceza mahkemesince belirlenen maddi olgu ile bağlı olacağı açıktır. Buna göre, ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporunda sürücü K.. T..’un olayda tam kusurlu olduğu sonucuna ulaşılmasına karşın, eldeki davada alınan ve mahkemece hükme esas alınan 26.6.2011 ve 25.8.2011 tarihli bilirkişi raporlarında, dava konusu kazaya dava dışı (plakası alınamayan meçhul) araç sürücüsünün % 50 oranındaki kusuruyla sebebiyet verdiğinin belirtildiği, bu durumda, maddi olgu yönünden de ceza mahkemesinden alınan raporla eldeki dosyada alınan raporlar arasında çelişki meydana geldiği görülmektedir.
O halde, mahkemece, öncelikle ceza yargılamasına ilişkin dosya getirtilerek, dosyanın Karayolları Trafik Fen Heyeti gibi kuruluşlardan oluşturulacak yeni bir uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile olaya ilişkin olarak düzenlenen tutanak, ceza dosyası içeriği, tanık beyanları ve önceki bilirkişi raporları birlikte irdelenerek, oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davalı yanın “dava dışı meçhul aracın kazaya sebebiyet verdiği” yönündeki savunmasının başkaca somut delillerle desteklenip desteklenmediği araştırılıp, tartışılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-)Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.