Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/2156 E. 2014/735 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2156
KARAR NO : 2014/735
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2012
NUMARASI : 2011/15-2012/255

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu aracın, davalının trafik sigortacısı olan araç ile çarpışması nedeniyle kalıcı şekilde yaralandığını, belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak şartıyla geçici ve kalıcı işgöremezlik nedeniyle 1.000 TL maddi tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28.09.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 51.632,27 TL’na yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %37,5 nispetinde kusurlu olduğu ve davacının daimi çalışma gücünü %65 oranında kaybettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 944,55 TL geçici, 50.687,72 TL kalıcı olmak üzere toplam 51.632,27 TL maddi tazminatın 31.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketinin, dava açılmadan önce 31.03.2010 tarihinde poliçe bedeline mahsuben davacıya 13.309,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından yapılan bu ödeme gerçek zarar kapsamında olup, tazminat hesabında dikkate alınması gerekmektedir. Ayrıca, sigorta şirketi tarafından yapılan bu ödemeyi alan davacı hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde ettiğinden, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacıya yapılan sigorta ödemesinin, ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminat miktarından indirilmesi gerekir.
Ayrıca, mahkemece tespit edilen toplam 64.941,27 TL tazminat bedelinden, yapılan bu ödeme mahsup edilmiş ise de, tahsiline karar verilen 51.632,27 TL ile önceki ödeme miktarı olan 13.309,00 TL toplamının 60.000,00 TL olan poliçe limitini aştığı anlaşılmaktadır. Buna göre, ödenen bedel güncelleştirildikten sonra, bulunacak miktar poliçe bedelinden düşülerek, bakiye poliçe teminatını aşmayacak şekilde tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı biçimde sigortacının sorumlu olduğu teminat bedelini artıracak şekilde karar verilmiş olması da usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle ise davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,05 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.