YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21415
KARAR NO : 2014/708
KARAR TARİHİ : 21.01.2014
MAHKEMESİ : Kocaeli 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/09/2013
NUMARASI : 2012/126-2013/193
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın park edildiği yerden çalındığını, araç bedelinin sigortalıya ödenmediğini belirterek 67.000 TL. tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, aracın bedelinin 47.000 TL. olduğunu, araç üzerinde rehin kaydı bulunduğundan ödemenin yapılamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile;60.000 TL. tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK.nun 1453.(6762 sayılı TTK.nun 1269 ) maddesi uyarınca malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1406-1454 (6762 sayılı TTK.nun 1270 )maddesi uyarınca bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda sigortalı konumunda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etmek hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak ve o surette sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. .
Somut olayda, taraflar arasında geçerli kasko sigorta poliçesinde dava dışı İş Bankası Maltepe Şubesinin rehin hakkı sahibi olarak kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama aşamasında sigortalı araç üzerinde rehin hakkı sahibi olan bankanın 1.2.2013 tarihli yazısı ile davaya muvafakatları olmadığını belirtilmiş, davacı tarafından dosyaya sunulan 7.6.2013 tarihli yazıda ise davacının bankaya borcunun kalmadığını bildirilmiştir.
Mahkemece davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği gerekçesiyle yargı giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı, davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmediği, asıl alacağa hükmolunan faize karar tarihinden itibaren karar verildiği gibi uyuşmazlığın sigorta poliçesinden kaynaklanması nedeniyle talep edilen reeskont faizine karar verilmesi gerekirken yasal faize karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki kasko poliçesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta davacı aracının çalınması nedeniyle sigorta bedelini ihtara rağmen davalıya veya rehin hakkı sahibine ödemeyen, davadan öncede tevdi mahalli tayin ettirerek sigorta bedelini tevdi mahalline yatırmayan davalı, dava açılmasına haksız yere sebebiyet vermiş olup, rehinli alacağın yargılama sırasında ödenmesi davalının dava açılmasına haksız yere sebebiyet verme olgusunu ortadan kaldırmamaktadır.
Bu itibarla davanın kabul edilen bölümü üzerinden davacı yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi, kabul-red oranlarına göre yargılama giderlerinin davalıya tahmili, faize davalının temerrüt tarihinden itibaren karar verilmesi ve uyuşmazlığın niteliğine göre faizin cinsinin de reeskont faizi olarak belirlenmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.