Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/21133 E. 2014/427 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21133
KARAR NO : 2014/427
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Bursa 8. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2012
NUMARASI : 2011/8-2012/244

Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, Bursa 18.İcra Müdürlüğü’nün 2011/7944 sayılı takip dosyasından 14.7.2011 tarihinde haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu, istihkak iddia eden şirket yetkilisi ile borçlunun kardeş olduklarını, aralarında muvazaalı ilişki bulunduğunu ileri sürerek 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 3.kişi vekili, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını, haciz adresinin takip dayanağı bonoda yazılı adresten farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu duruşmada, mahcuzların 3.kişiye ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece haczin ödeme emri tebliğ edilen ve takiptekinden farklı bir adreste yapıldığı, istihkak iddia eden şirketin borcun doğumundan önce kurulmuş olduğu, faaliyet alanlarının farklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 99.maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.
Dava konusu haciz 14.7.2011 tarihinde, takip talebinde belirtilen adreste yapılmıştır. Haciz adresine ait vergi levhası 3.kişi adına ise de borçlunun haciz adresinde faaliyet gösterdiği haciz tutanağına geçen işçisinin beyanları ile sabittir. Kaldı ki ticaret sicili kayıtlarından takibin dayanağı olan senetlerdeki borçluya ait adres ile 3.kişinin resmi faaliyet adresinin aynı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Karine aksinin davalı 3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir. Haciz sırasında hazır bulunan ve borçluyu tanımadığını beyan eden davalı 3.kişi yetkilisinin borçlu ile kardeş oldukları, bu kişinin borçlu ile birlikte dava dışı C. Day. Tük. Mal. Ltd. Şti’nin ortağı olduğu dosya kapsamı ile ortadadır. Borcun doğumundan sonraki tarihi taşıyan ve borçlu ile 3.kişinin ortağı olduğu C. Ltd. Şti tarafından düzenlenen fatura, vergi levhası adi nitelikli kira sözleşmesi karine aksini ispata yeterli değildir.
Bu durumda borçlunun 3.kişi ile aynı adreste faaliyet gösterdiği, aralarında alacaklıdan mal kaçırma amacıyla yapılan muvazaalı işlemler bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile 3.kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.