Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/21036 E. 2014/492 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21036
KARAR NO : 2014/492
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2012
NUMARASI : 2007/10-2012/481

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde Asli Müdahil T.. M.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın müvekkili idaresindeki araca kusurlu olarak çarpması sonucu davacının yaralandığını ve idaresindeki aracın da hasarlandığını belirterek araç hasarı için 6.164,07.-TL, çalışma gücü kaybı nedeniyle 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 11.164,07.-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, ayrıca 15.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren tahsilini talep etmiştir.
Asli Müdahil vekili, yargılama sırasında müdahale istemini içerir dilekçesi ile kazaya karışan davacının idaresindeki aracın müvekkili kuruma ait olduğunu belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak hasar nedeni ile 4.572,99.-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı Anadolu Türk Sigorta A.Ş. vekili, kusur oranında, gerçek zarardan, poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Y.. V.. ve S. Turizm A.Ş.’ye usulüne uygun davetiye tebliğine karşın duruşmalara katılmamış ve davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı sürücünün % 75 kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabul kısmen reddiyle davacı İbrahim’in araç hasarı talebinin feragat nedeni ile reddine, asli müdahale talebinin şartları oluşmadığı gerekçesi ile reddine, yaralanması nedeni ile talep ettiği maddi tazminat yönündeki isteme ilişkin davasının açılmamış sayılmasına, 7.500,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, Asli Müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ve davalı yanlar arasında belli bir şey veya hak üzerinde bir dava devam ederken, üçüncü kişi, bu dava konusu olan şey veya hak üzerinde bir hak sahibi olduğunu iddia ederek bir dava açarsa, bu duruma asli müdahale denir. Hukukumuzda 1086 sayılı HUMK’da ayrı bir kanun hükmü ile düzenlenmemiş olmakla birlikte Yargıtay yerleşik uygulaması ile asli müdahalenin mümkün olduğu kabul edilmektedir. Yerleşik uygulamaya paralel olarak 6100 sayılı HMK’nin 65. maddesinde de asli müdahale düzenlenmiştir. Bununla birlikte geçerli bir asli müdahale talebinin varlığı için gerekli olan “görülmekte olan bir dava bulunması”, “asli müdahilin dava konusu üzerinde bir hak iddia etmesi”, “asli müdahilin üçüncü kişi olması” ve “asli müdahilin ayrı bir dava açması” şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Bu bakımdan somut olayı değerlendirmemiz gerektiğinde davacı İ.. Ö.. idaresinde bulanan araç asli müdahil T.. M..’nün adına tescil kayıtlı olduğu, davalıların işleten, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araç ile karıştığı trafik kazasında hasarlandığı, hasara uğraması nedeni ile hasar bedelinin tazminini davalılardan asli müdahale talebi ile talep ettiği anlaşılmaktadır. Yukarıda sayılan asli müdahale şartları gözönüne alındığında, davacı İbrahim’in hasar yönünden talebinde vazgeçmesinden önce harçtan muaf olan kurumun asli müdahale talebi ile davaya katıldığı, maliki olduğu aracın hasara uğraması nedeni ile hasar bedelini talep etmesinde
hukuki yararının bulunduğunun kabulünün gerektiği görülmektedir. Bu bakımdan mahkemece gerekçesi açıklanmaksızın asli müdahale şartlarının gerçekleşmediği yönünde değerlendirme ile asli müdahale talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup asli müdahil kurumun talebine ilişkin olarak delillerin toplanarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şeklide eksik araştırma ile karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asli müdahil T.. M.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.