Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/2099 E. 2013/2352 K. 26.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2099
KARAR NO : 2013/2352
KARAR TARİHİ : 26.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, dava dışı sürücünün yönetimindeki ve içinde müvekkillerinin oğlu …’in bulunduğu aracın seyir halinde iken sürücünün aracın kontrolünü kaybetmesi neticesinde tek taraflı kaza meydana geldiğini ve kaza mahallinde araç sürücüsü ve …’in vefat ettiğini, kazada kullanılmaz hale gelen aracın kasko poliçesinin ve zorunlu trafik sigortasının olmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak toplam 10.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 26.08.2011 tarihli dilekçesiyle davayı ıslah ederek talebini … için 8.745,10-TL, … için 6.430,30-TL arttırarak toplam 25.175,40 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, hak sahiplerinin kaza yapılan aracın ruhsat sahibi şirketin ortakları olmaları nedeniyle tazminat ödemesine dayanarak davacı taraflara rücu edileceğinden borçlu alacaklı sıfatının birleşeceğini, dava konusu olayda hatır taşıması yapıldığını, bu nedenle B.K.’nin 43 ve 44.maddeleri gereğince hesaplanacak tazminatta indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile davacı … için 13.745,10.-TL, davacı … için 11.430,30.-TL olmak üzere toplam 25.175,40.-TL tazminatın 10/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değer-
lendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı … Hesabı vekili, davacıların ölen desteğinin araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunmuş, mahkemece bu konu üzerinde durulmamıştır. Her ne kadar hatır taşıması güvence hesabı teminatı kapsamında ise de, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda BK.nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Bu durumda, öncelikle bu savunma üzerinde durularak, mahkemece taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, yani olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırılmalı, hatır taşıması olduğunun anlaşılması halinde bilirkişi tarafından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından uygun oranda indirim yapıldıktan sonra güvence hesabı limiti dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Mahkemece alınan 11.07.2011 tarihli bilirkişi raporunda, desteğin 1987 doğum tarihli olduğu kabul edilerek destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması yapılmış ise de nüfus kaydına göre desteğin 20.03.1995 doğum tarihli olmasına göre ek bilirkişi raporu alınıp buna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … Hesabı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … Hesabı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.