YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20939
KARAR NO : 2014/3158
KARAR TARİHİ : 06.03.2014
MAHKEMESİ : Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/03/2012
NUMARASI : 2011/213-2012/185
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın neden olduğu kaza sonucu dükkanda oluşan 3.450,00 TL maddi zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı H.. K.. vekili zamanaşımı definde bulunmuştur.
Davalı M.. E.. davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, davanın iki yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve davalı H.. K..’nin süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunmuş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, trafik kaza sonucu dükkanda oluşan maddi tazminatın istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı dolduktan sonra açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
818 sayılı B.K’nın 140. maddesi uyarınca, müteselsil borçlulardan birinin alacaklıya karşı ileri sürdüğü zamanaşımı savunması, bu savunmada onu ileri sürmemiş bulunun müteselsil borçlunun yararlanmasını gerektirmez. Çünkü zamanaşımı Yasada belirlendiği üzere bir savunma nedenidir ve niteliği yönünden onu bildirmeyen davalı bakımından re’sen mahkemece hatırlatılıp uygulanamaz.
Diğer taraftan BK’nun 51 ve 134.maddesi uyarınca, eksik teselsülde zamanaşımı def’ini ileri süren taraf yararlanır. Zamanaşımı ileri sürmeyen borçluların ileri sürmedikleri def’iden yararlanmaları söz konusu değildir.
Somut olaya bakıldığında davalı M.. E.. araç sürücüsü olup, süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunmadığı gibi, duruşmalarada katılmamıştır.
Bu durumda davalı M.. E.. zamanaşımı def’inde bulunmadığından bunun hakkında esasa girilip deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.