Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/20865 E. 2014/1756 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20865
KARAR NO : 2014/1756
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : Tüketici Mahkemesi

Menfi tespit istemine ilişkin olarak açılan davada … Asliye Hukuk Mahkemesi ile … Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığı, sözleşme altındaki imzanın davacıya ait olmadığı ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususununda görevli mahkemece belirlenmesi gerektiği, görevli mahkemenin de tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığı doğuran hukuki ilişkinin haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan
veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için, yasanın amacı içinde mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı ile davalı banka arasında kredi kartı sözleşmesi yapıldığı ve taraflar arasında 4077 sayılı yasa kapsamında kalan bir hukuki ilişkinin kurulduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre, sözleşmenin geçerliliğini tartışacak olan davaya bakmaya görevli mahkeme de Tüketici Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Ankara 4. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.