Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/20327 E. 2014/876 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20327
KARAR NO : 2014/876
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2013/120-2013/284

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın davalının bakım ve sorumluluğundaki rögar kapağının sebebiyet verdiği kazada hasarlandığını, hasar bedelinin davacı tarafından ödendiğini ileri sürerek, 9.127,00 TL. nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TTK.nun 1301.maddesine (6102 Sayılı TTK’nun 1472/1.md.) göre açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Olaya ilişkin olarak düzenlenen 08.9.2008 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında, davacıya sigortalı aracın davalıya ait rögar kapağının düzgün şekilde yerine oturtulmadığından yerinden çıkarak kazaya sebebiyet verdiği, ayrıca aynı yerde (aynı sebeple) 20 gün içinde birçok kazanın olduğu olayda (kapağın hangi kuruluşa ait olduğu da açıklanarak) davalı idarenin tam kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan, yargılama sırasında mahkemece yapılan keşif sonucu alınan 26.6.2011 tarihli bilirkişi raporunda da kazaya neden olan rögar kapağının davalıya ait olduğunun belirlendiği görülmektedir. Buna göre, sigortalı aracın rögar kapağının sebebiyet verdiği kazada hasara uğradığı bu kapağın davalıya ait olup onun bakım ve sorumluluğunda olduğundan kuşku bulunmamaktadır.
O halde, mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara göre dava konusu hasardan kusuru oranında davalının sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak varılacak sonuca göre tazminata karar vermek gerekirken, 30.1.2012 tarihli bilirkişi raporu ile 15.3.2012 tarihli ek rapordaki husumete ilişkin hatalı değerlendirme benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.