YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20178
KARAR NO : 2014/593
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
MAHKEMESİ :İzmir 12. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :23/06/2011
NUMARASI :2011/138-2011/765
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkiline trafik sigortalı, davalıya ait olan aracın, üçüncü kişiye ait dava dışı araca çarparak hasar verdiğini ve hasar tutarının hak sahibine ödendiğini belirtip, sigortalı araç sürücüsünün kaza sırasında ehliyetsiz olması nedeniyle, hasara uğrayan araç için ödenen tazminatın davalı sigortalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, kaza tarihinden önce aracın noterden düzenlenen satış sözleşmesiyle satıldığını, satın alan kişi adına da plakası değiştirilmeksizin tescilinin yapıldığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davaya konu aracın davalı tarafından olay tarihinden çok önce dava dışı şahsa devredildiği bildirilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigortası sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesinde “Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır.Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B-4 maddesinde de sigortacının rücu hakkı düzenlenmiş, B-4.c maddesinde “tazminatı gerektiren olayın, aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gerekli ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmiş olması halinde“ sigortacının rücu hakkı bulunduğu bildirilmiştir.
Somut olayda davacı vekili müvekkiline zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın karışmış olduğu kazada dava dışı karşı araçta meydana gelen hasar nedeniyle ödemiş olduğu tazminatı, sigortalı aracın sürücüsünün sürücü belgesine sahip olmaması nedeniyle sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsil etmek istemektedir. Mahkeme ise sigortalı aracın mülkiyetinin kaza tarihinden önce el değiştirmesi nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Somut olayda dava konusu sigortalı araç 20.05.2008 tarihinde davalı sigortalı tarafından dava dışı üçüncü kişiye satılmış, 25.11.2008 tarihinde ehliyetsiz sürücünün idaresinde kaza gerçekleşmiş, bu süreçte davacıya mülkiyet değişikliği ile ilgili bildirimde bulunulmamış, davacı tarafından trafik sigortası kapsamında kaza nedeniyle dava dışı karşı araçta meydana gelen hasar giderleri ödenmiştir. Davalı sigortalının mülkiyet değişikliğini KTK’nun 94. maddesi uyarınca sigortacıya bildirmemesi nedeniyle anılan madde de düzenlenen fesih süreci gerçekleşmediğinden, davacı ile davalı arasındaki zorunlu mali mesuliyet sigortası sözleşme hükümleri geçerlidir. Kaza sırasında araç ehliyetsiz sürücü tarafından kullanıldığından sigortacının, sigortalı davalıya rücu hakkı bulunmaktadır.
Bu durumda, davacı sigortacının davalıya rücu hakkı olduğu kabul edilerek, kaza nedeniyle üçüncü kişinin aracında oluşan hasar nedeniyle gerçekleşen zarar ve kusur yönünden tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.