Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/2002 E. 2013/18410 K. 26.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2002
KARAR NO : 2013/18410
KARAR TARİHİ : 26.12.2013

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araca davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak sigorta şirketinin 5.000,00.-TL ile sınırlı olarak 100.000,00.-TL maddi tazminatın tahsilini
Davalı O.. Y.. San. Top. İnş. Teks. A.Ş. vekili ve M.. D.., yetkili mahkemenin Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı H..Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara göre; kaza yerinin ve davalıların yerleşim yerinin Pozantı İlçesi olduğu, davanın davalı sigorta şirketinin şubesi olan yerde açılabileceği kuralının olayda uygulanamayacağı, davacının yerleşim yerinin Niğde olduğu, tarafların ortak yer yetkili mahkemesinin Pozantı olduğu gerekçesi ile yetkisizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararın tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, kaza Pozantı İlçesinde vuku bulmuş, sigorta poliçesi ise Osmaniye İlinde tanzim edilmiştir. Davacı vekilinin davayı, sigortacının bir acenteden daha yetkili organı olan Ankara Bölge Müdürlüğünün bulunduğu Ankara’da açtığı gözetilerek yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26.12.2013 gününde üye L.E.Köksal’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY
Dava trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarara yönelik maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalılar karşı aracın işleten sürücü ve ZMMS sigortasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
T.C. Anayasasının 142 maddesinde “Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usullerinin kanunla düzenleneceği”,
2918 Sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 110/2 maddesinde “motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya Şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği” belirttilmiştir.
Ayrıca dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı HUMK.nın 21. Maddesinde de ” haksız bir fiilden mütevellit davanın o fiilin vuku bulduğu mahal mahkemesinde ikame olunabileceği” öngörülmüştür.
Anayasasının 142 maddesine nazaran İdari bir kararla veya şirket şirket işlelyişi gereğince alınan karar ve mahkemelerin yetki ve görevlerinin tayini mümkün olmadığı gibi yargı kararları ile de yasa ile açıkça yetki verilmeyen bir mahkemenin yorum yolu ile yetkili kılınması da mümkün bulunmamaktadır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu, dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 1086c sayılı HUMK. 21.maddesine paralel olarak 110/2 maddesi hükmünü getirmiş olup prensip olarak motorlu araç kazalarından kaynaklanan davalara uygulanır. Dolayısıyla işletene (KTK 85), motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunana (KTK 104) yarış düzenleyicilere (KTK 105) aracı çalan ya da gasp edenlere (KTK 107), sigortacıya (KTK 97) ve işletenle birlikte müteselsil sorumlu olan kişilere (KTK 88) mesela araç sürücüsüne karşı açılacak tüm davalar bu madde kapsamına girmektedir. Şu durum karşısında madde kapsamı dışındaki yerlerden birinde bir dava açıldığı ve yetki yönünden karşı konulduğu takdirde istenilen ve madde kapsamında yer alan mahkemelerden birine dosya gönderilmek üzere yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesi red edilmelidir. (Y.4HD. 27.4.1989 gün 1037/4037 sayılı kararı, Karahasan-Tazminat Davaları S.367-369, Nomer, 2918 Sayılı KTK’ya göre motorlu araç işleteninin hukuki sorumluluğu İBD 1992 S.1-3 S.86, Havutçu-Gökyayla, uygulamada 2918 sayılı KTK’ya göre hukuki sorumluluk)
Somut uyuşmazlıkta;
Davacının yolcu olarak bulunduğu araca, davalıların işleten sürücü ve ZMSS’si olduğu aracın Pozantı’da çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş, davacı yaralanmıştır. Davalı şirket ve sürücü yetkili mahkemenin Pozantı Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek yetki itirazında bulunup davanın reddini istemiştir.
Yerel mahkemece kazanın Pozantı’da meydana gelmesi nedeni ile yetkisizlik kararı verilmiştir.
Dairece yapılan inceleme sonucunda davacının, davayı sigortacının bir acenteden daha yetkili bir organı olan Ankara Bölge Müdürlüğünün bulunduğu Ankara’da açtığı gözetilerek yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme hükmünü bozmuştur.
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün Ankara’da bulunması nedeni ile davanın burada açılmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamına göre kaza yerinin ve davalıların yerleşim yerinin Pozantı İlçesi olduğu, davacının yerleşim yerinin Niğde olduğu konularında uyuşmazlık yoktur.
Davanın açıldığı Ankara Mahkemesi 2918 Sayılı yasanın 110/2 maddesinde işaret edilen şirket merkezi-şube-acente veya kazanın vuku bulduğu yer mahkemelerinden biri değildir.
Mahkemelerin yetkisinin ancak kanunla düzenlenebileceğine ilişkin T.C Anayasasının 142.maddesi açık hükmüne rağmen yargı organının kıyas yolu ile yasada sayılmayan yer mahkemesini yetkili mahkeme olarak tayin ve tesbiti mümkün bulunmamaktadır.
Açıklanan gerekçelerle davanın yetkisiz mahkemede açıldığına ilişkin mahkeme kararının yerinde olduğu ve kararın onanması gerektiği halde sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum.