Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/19943 E. 2015/12475 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19943
KARAR NO : 2015/12475
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

MAHKEMESİ : Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2009/259-2013/575

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline ait davalıya sigortalı depodan Haziran 2007 ile Haziran 2008 yılları arasında hırsızlık olayı meydana gelmesine rağmen davalı sigorta şirketi tarafından hasar bedelinin karşılanmadığını belirterek 175.488,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, iş yerinden eşyaları alan kişilerin sigortalı iş yerinde çalışan kişiler olduğunu, bu nedenle poliçe genel şartlarının A.4/4.5 maddesi gereğince sigortalının hizmetinde bulunan kimselerce yapılan hırsızlığın, teminat dışında kaldığı, diğer yandan davacı ticari kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı, kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, bu itibarla gerçek zararın belgelendirilemediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre hırsızlık eylemini gerçekleştiren şahısların olay zamanında davacı iş yerinde çalışıyor olduğu, poliçe genel şartlarının A.4/4.5 maddesinde sigortalının hizmetinde bulunan kimselerce yapılan hırsızlığın teminat dışında kaldığı hususunun düzenleme altına alındığı, bu rizikonun teminat dahiline alınabilmesi için ek sözleşme düzenlenmesi gerektiği ancak taraflar arasında buna ilişkin ek sözleşme akdedilmediği, dolayısı ile davacı iş yeri çalışanları tarafından gerçekleştirilen hırsızlık eyleminin teminat dışı kaldığı, diğer yandan davacı tarafın envanter defteri vs ticari kayıtlarının kapanış tasdikleri yaptırılmayarak usule uygun bir şekilde tutulmadığı, rizikonun gerçekleşmesinden hemen sonra yaptırılan delil tespitinde bilirkişi beyanından anlaşıldığı üzere fiili sayım yapılmadığı, kaydi envanter üzerinde inceleme yapıldığı, dolayısı ile davacı tarafın iddia ettiği üzere zarar kaleminin 175.488,00 TL olduğu hususunun davalı tarafı bağlayacak şekilde ispatlanamadığı, ancak ceza dosyasında davacı vekilince toplamda 70.000,00 TL zarar bedelini tahsil ettikleri ve başkaca zararlarının kalmadığı yönündeki beyanlarının davacı tarafı bağlayacak nitelikte bulunduğu, kaldı ki ceza mahkumiyet kararında sanıkların zararın tamamını karşıladıklarından bahisle cezalarında 2/3 oranında indirime gidildiği, kararın bu yönden davacı tarafça temyiz edilmediği, dolayısı ile davacı tarafça sözü geçen şahıslardan alınan nakit ve ödeme yerine geçmek üzere verilen senetler üzerinden zararın tamamen tahsil edildiği giderilecek zararın toplam 70.000,00 TL tutarında olduğu ile tazmin edilecek herhangi bir zararın kalmadığının kabulü gerektiği karşısında sigorta sözleşmesinin ne konu ödenecek konusuz hale geldiği, davacı tarafın zararını mükerrerer tahsil etmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.