YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19938
KARAR NO : 2013/18221
KARAR TARİHİ : 24.12.2013
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
MAHKEMESİ : … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün adı geçen davalı yönünden onanmasına,… vekilinin temyiz itirazları yönünden ise,;birleşen … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/403 Esas-2003/799 Karar sayılı dosyasında birleştirme kararının davalı …’a tebliğ edilmediği gibi birleştirilen dosyadaki yargılama sırasında da adı geçen davalıya tebligat yapılmadığı dolayısıyla davalı …’ın savunma hakkının kısıtlandığı anlaşıldığından adı geçen davalının vekiline (temyiz aşamasında vekil tayin ettiğinden) birleştirme kararı ile birlikte duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliği ile savunma ve delillerinin istenmesi, savunması ve bildireceği deliller toplandıktan sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.
Davalı … vekili, aciz belgesi sunulmadığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, dava konusu taşınmazı
7.5.2002 tarihinde iyiniyetle ve 9.000,00 TL bedelle aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan delillere dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli olan 9.000,00 TL ile bilirkişi tarafından belirlenen 17.000,00 TL rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı, davalıların birbirini tanıdığı ve bu nedenle davalı …’ın kötüniyetli olup satışın muvazaalı olduğunun ispat edilemediği İİK’nun 277 ve 280. maddesinin iptal şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle asıl dava yönünden 19.10.2009 tarihinde verilen karar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına; birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,davacı tarafından sunulan 25.2.2003 tarihli banka ekspertiz raporundaki değer ile mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilen rayiç değerin aynı olup tapudaki satış bedeli ile arasında misli fark bulunmamasına, davalı 3.kişinin kötüniyetli olduğunun ispatlanamamasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 24.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.