Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/19926 E. 2014/143 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19926
KARAR NO : 2014/143
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2013
NUMARASI : 2012/347-2013/101

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete sigortalı binanın, davalı idarece bakım ve onarımı yapılmayan su şebekesinin patlaması neticesinde zarar gördüğünü ve sigortalılarına 2.234,00 TL ödendiğini ileri sürerek, bu ödemenin 24.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, idarenin hizmet kusuru nedeni ile açılan davada idari yargı görevli olduğundan, davanın görev yönünden reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununun 18. maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulu teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiş, aynı yasanın 12/11. maddesinde su, gaz, elektrik dağıtım, telefon, radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları hükme bağlanmıştır.
Davalı İSKİ’nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı kanunda bu kurumun genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlük ile yönetileceği denetçileri vasıtasıyla denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve yatırımlarının bilançolarda belirlenip, genel kurulun onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülüne göre düzenleneceği açıklandığına göre,bu kuruluşun özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğunun kabulü gerekir.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da 2560 sayılı kanuna tabi olan İSKİ’nin gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle, TTK.nun 18/1. maddesi anlamında tacir sayılacağını ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK.nun 3. maddesi) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiğini YHGK.nun 21.09.1983 gün ve 1980/11-2721 E, 1983/323 K sayılı kararında benimsenmiştir.
Her ne kadar 12.2.1959 gün 1958-17 E. 1959-15 K.sayılı idari eylemlerle ilgili bir içtihadı birleştirme kararı varsa da, 23.11.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2560 sayılı yasanın hükümleri karşısında bu İçtihadı Birleştirme Kararının İSKİ bakımından uygulama alanının kalmadığı sonucuna varılmalıdır. Bu hususlar, YHGK.nun 29.11.1995 gün 1995/11-647, 1043 K.sayılı içtihadında aynen benimsenmiştir.
O halde, tacir olan davalı İSKİ ile davacının sigortalısı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan davaya bakma görevinin adli yargıya ait olduğu dikkate alınarak, işin esasına girilmesi, taraf kanıtlarının toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.