Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/19859 E. 2015/8786 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19859
KARAR NO : 2015/8786
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekilince de duruşma telep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.06.2015 Salı günü davacı vekili Av. … geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan aracın 04/08/2009 tarihinde yaptığı tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, davalı … şirketinin yaptığı ödemenin zararı karşılamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 100.008,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, poliçedeki sürekli sakatlık teminat limitinin 150.000,00 TL olduğunu, davacıya 25/01/2012 tarihinde 20.671,68 TL ödeme yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacının vücut genel çalışma gücünden %37 oranında kaybettiği, 4 ay süre ile geçici iş görmezlik halinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 100.008,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatının 200,00 TL kısmına dava tarihinden, 99.808,00 TL kısmına ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle Sosyal Sigortalar Sağlık
İşleri Tüzüğü’ne uygun olan …. Üniversitesi Tıp Fakültesinin maluliyete ilişkin raporunun, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
A)Mahkemece verilen hüküm HMK’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 427. maddesine göre kesin nitelikte olmamasına göre, hüküm kısmında kararın davacı yönünden kesin olduğunun belirtilmesi doğru bulunmamıştır.
B) Davalı aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ile Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B-2-b maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasıdır. Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiştir. Somut olayda davadan önce davalı … şirketine ihbar yapılmış ve davacıya 25/01/2012 tarihinde ödeme yapılmıştır. Dosya içerisindeki belgelerden başvuru tarihi tespit edilememiş olsa da, davacı vekilinin temyiz dilekçesindeki talebiyle de bağlı kalınarak en geç kısmi ödeme yapılan tarih itibarıyla davalının temerrüde düşmüş olduğu kabul edileceğinden, davalı … şirketinin temerrüt tarihi 25/01/2012 tarihidir. Davacı vekili, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı tutarak dava açmıştır. Bu nedenle, alacağın saklı tutulan kısmının temerrüt tarihi de aynı tarihtir. Bu durum karşısında, ıslah dilekçesi dikkate alınarak hükmedilen maddi tazminatın tamamının davalı … şirketinin temerrüt tarihi olan 25/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava dilekçesiyle talep edilen kısma dava tarihinden, ıslah edilen kısma da ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ancak yukarıdaki bentlerde açıklanan yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm fıkrasının son paragrafındaki “davacı tarafında kesin olmak üzere” ibaresinin hükümden çıkarılmasına, hükmün 1 nolu bendinde yer alan “…dava tarihi 13/02/2012’den…” ve “…ıslah tarihi 24/07/2013’den..” şeklindeki ibarelerin çıkarılarak yerine “…25/01/2012 temerrüt tarihinden itibaren…” ibaresinin eklenmesine, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 5.273,55 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.