Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/19841 E. 2014/2620 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19841
KARAR NO : 2014/2620
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ : Dazkırı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/09/2012
NUMARASI : 2011/34-2012/183

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili davalı G.. T..’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında icra takibi yaptıklarını, borçlu davalının bu sırada kendisine ait taşınmazı muvazaalı olarak davalılardan Abdurrahman G..’ye sattığını onun da diğer davalı B.. H..’a sattığını öne sürerek yapılan satış işlemlerinin iptali ile taşınmazın davalı G.. T.. adına tapuya tescilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yukarda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacı taraf borçlu davalıdan olan alacağı nedeniyle hakkında icra takibi yaptığı sırada borçlunun mal kaçırma amacı ile taşınmazını 23.03.2010 tarihinde davalı Abdurrahman G…’ye sattığını onun da 25.03.2010 tarihinde diğer davalı B.. H..’a sattığını öne sürerek yapılan satış işlemlerinin iptali ile taşınmazın tekrar borçlu davalı Gökhan adına tapuya tescilini talep etmiştir. Dava BK.nın 18. maddesine göre muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılmıştır. 3. kişiler arasındaki muvazaanın varlığı her türlü delille kanıtlanabilir. Somut olayda dava konusu taşınmazın 2 gün arayla borçlu davalı tarafından davalı Abdurrahman’a, onun tarafından da diğer davalı Bayram’a satılmış olup dava konusu taşınmazda davalı borçlu Gökhan’ın babasının oturduğu anlaşılmaktadır.Ayrıca davacı tarafından ibraz edilen belgelerden taşınmaz üzerindeki ipotek bedelinin borçlu davalının babası tarafından yatırılmış olduğu da anlaşılmaktadır. Ayrıca BK. 18.maddesine göre açılan iptal davalarında borçlu ve borçlu ile işlem yapan kişilerin davalı gösterilmeleri zorunlu olduğundan, tapu kayıt malikleri olmasalarda davanın esası yönünden yaptıkları işlemde muvazaa olup olmadığı hususunun irdelenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, davalıların yaşadıkları yerin küçük olması nedeniyle birbirlerini tanıyıp tanımadıklarının araştırılıp incelenmesi, taşınmazın 2 günde el değiştirmesinin, taşınmazda davalı borçlunun babasının oturuyor olması, yine taşınmaz üzerindeki ipotek bedelinin borçlu davalının babası tarafından yatırıldığının anlaşılmasının hayatın olağan akışına uygun olup olmadığının karar yerinde tartışılarak bu durumun muvazaanın kanıtı olup olamayacağının irdelenmesi, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılıolduğu üzere eksik araştırma ve inceleme ile yanlış değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.