Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/19839 E. 2014/66 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19839
KARAR NO : 2014/66
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 23. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2013
NUMARASI : 2012/238-2013/194

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı aracın park edildiği yerden çalındığını, başvuruya rağmen davalı sigorta şirketinin ödemede bulunmadığını belirterek 40.400,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili ispat yükünün davacıda olduğunu ve davacının ihbar yükümlülüğünü kasten yerine getirmekte ihmal gösterdiği belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 17.500,00 TL’nin 26.08.2012 temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanarak davacı sigortalı tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir. Davacı aracı, 2008 model Toyota marka Hılux Adventure, 4×4, çift kabinli kamyonet olup, taraflar arasında düzenlenen 30.04.2012 / 30.04.2013 vadeli kasko sigorta poliçesinde 4.400,00 TL sigorta bedeli belirtilmiştir. Davacı taraf aracı 01.08.2012 tarihinde meydana gelen rizikodan önce 26.04.2012 tarihinde TÜVTÜRK İstanbul Taşıt Muayene İstasyonları İşletmesi A.Ş. tarafından muayenesi yapılmış ve araçta aksaklık olmadığı belirtilmiştir. Yine aracın çalınmadan bir ay kadar önce ön kapısının hasarlandığı davalı sigorta şirketi, tarafından 295270 nolu hasar dosyası açılarak davacıya ödeme yapıldığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı tarafça aracın son halini gösteren fotoğraflar dosyaya ibraz edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda aynı model aracın olay tarihi itibariyle 2. el piyasa değerinin 35.000,00 TL olduğu ancak davacı aracının öncesinde Çayeli Bakır İşletmelerinde yer altında maden ocağında kullanıldığı hurda olarak 5.505 TL karşılığında hurdacı Mehmet Uzun’a satıldığı, bu şahsın aracı satın aldığının hemen ertesi günü 22.12.2011 tarihinde 5.600,00 TL karşılığında Cuma Ekiz’e sattığı, Cuma’nın 05.01.2012 tarihli satış sözleşmesi ile 6.000,00 TL’ye Mehmet İsmail Yıldız’a onun da 19.04.2012 tarihinde 40.400,00 TL satış ve kasko değeri üzerinden davacıya sattığı, aracı alan kişilerin hurda ve çıkma parçalarla ve hasarlı araçlarla iştigal etmesi nedeniyle araçta yeni parça değişikliğine gidilmeden ve maliyeti düşürmek amacıyla ihtiyaç duyulan kaporta ve mekanik tüm parçaların çıkma parçalarla onarımı cihetine gidildiği, aracın çıkma ve kullanılmış parçalarla onarılmış olmasının araca değer kazandırmak yerine değerinden kaybettirdiği dolayısıyla normal koşullarda bir araç gibi 2. el piyasa rayiç değerinin düşünülmesinin mümkün olmadığı belirtilerek aracın çalınma tarihindeki rayiç değerinin, 2. el piyasa rayiç değeri olan 35.000,00 TL’nin en az %50 sine tekabül eden 17.500,00 TL olması gerektiği belirtilmiş, mahkemece bu rapora göre davanın 17.500,00 TL yönünden kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, sigortalı aracın önceki hasarına ilişkin 295270 nolu hasar dosyasının getirilmesi, daha sonra dosyada bulunan aracın TÜVTÜRK tarafından muayenesine dair rapor, hasar dosyası ve fotoğraflar da gözönünde bulundurularak tarafların itirazlarını karşılayacak şekilde aracın olay tarihindeki 2. el piyasa rayiç değerinin tespiti hususunda önceki bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 13.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.