YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19789
KARAR NO : 2013/18220
KARAR TARİHİ : 24.12.2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın 6183 Sayılı AATUHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu,aynı yasanın 27 maddesinde “amme alacağını ödememiş borçlulardan müddetinde veya hapsen tazyikine rağmen mal beyanında bulunmayanlarla, malı bulunmadığını bildiren veya beyan ettiği malların borcuna kifayetsizliği anlaşılanların ödeme müddetinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde veya ödeme müddetinin başlamasından sonra yaptıkları bağışlamalar ve ivazsız tasarrufların hükümsüz olduğu”,28/1-1 maddesinde “borçlunun üçüncü dereceye kadar hısımlarıyla yaptığı tasarrufların bağış hükmünde” olduğu,30.maddesinde de “borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadıyla borçlu tarafından yapılan bir taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazım gelen kimselerle yapılan bütün muameleler tarihleri ne olursa olsun hükümsüz “olduğu, 31 maddede de “27,28,29 ve 30.maddelerde sözü edilen tasarruf ve muamelelerden faydalananlar elde ettiklerini,elden çıkarmışlarsa takdir edilecek bedelini bu kanun hükümleri dairesinde vermeye mecbur olduklarının ”belirtildiği,somut olayda takip konusu borcun 2005 yılı 1. aydan 2007 yılı 12.aya kadar olan döneme ilişkin olduğu,ödeme emirlerinin borçluya 25.5.2006 ve
6.11.2006 tarihlerinde tebliğ edildiği, dava konusu tasarrufun ise 2005 ve 2006 yılına (11.aya kadar olan)ait vergi borcundan ve ödeme emirlerinin tebliğinden sonra 15.11.2006 tarihinde borçlu ile kardeşi arasında dava konusu 1517 ada 1 parsel 1.kat 2 nolu bağımsız bülümün 1/3 hissesine ilişkin olarak yapıldığı,yukarıdaki yasal düzenlemeler gereğince (6183 Sayılı yasanın 27,28/1-1,30,31.maddeler gereğince) borçlu ile davalı kardeşi arasındaki 15.11.2006 tarihli dava konusu 1517 ada 1 parsel 1.kat 2 nolu bağımsız bölümün 1/3 hissesinin satışına ilişkin tasarrufun bağışlama hükmünde olup iptale tabi olduğu, davalı 3.kişinin borçlunun durumunu bilebilecek kişilerden olması nedeniyle 2005 yılından 15.11.2006 tarihine kadar olan alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak iptaline; davalı 3.kişi dava konusu taşınmazdaki borçludan satın aldığı 1/3 hisse ile kendisine ait 1/3 hisseyi 2.5.2008 tarihte dava dışı 3.kişiye sattığı,davacı alacaklının da davasını bedele çevirdiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın 1/3 hissesinin davalı 3.kişi tarafından elde çıkardığı 2.5.2008 tarihindeki değerinin bilirkişi aracılığıyla tespit edilerek bu bedelin 2005 yılından 15.11.2006 tarihine kadar olan alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak davalı …’den tahsiline karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmeyen gerekçeyle davanın reddinin isabetli olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; iddia savunma, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu 15.11.2006 tarihli tasarrufun bağış hükmünde olup iptale tabi olduğu, davalı 3.kişi …’in borçludan satın aldığı dava konusu 1/3 hisseyi davadan önce elinden çıkardığından davanın bedele dönüştüğü, davalı 3.kişinin taşınmazı elden çıkardığı tarihteki değerinin (1/3 hissenin) bilirkişi tarafından 30.000,00 TL olarak belirlenmesi nedeniyle bu bedelin 2005 yılından 15.11.2006 tarihine kadar olan davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak davalı …’den tahsilinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalılar arasındaki 15.11.2006 tarihli dava konusu taşınmazın 1/3 hissesinin satışına ilişkin tasarrufun bağış hükmünde olduğundan iptaline,30.000,TL ile sınırlı olmak kaydıyla bu miktarın davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı … vekili temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını da ileri sürmüş ise de, sözkonusu dilekçe temyiz defterine kaydedilmiş olduğu gibi, harcının da yatırılmadığı anlaşıldığından,davalı … vekilinin temyiz isteminin bu nedenle reddi gerekmektedir.
2- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Mahkemece davacının talebi kabul edildiğinden davanın kabulü yerine kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi,kabul edilen davada davalı … yararına 6.850,00 TL vekalet ücreti takdir edilmesi, yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre hesaplanarak 1.553,50 TL yargılama giderinden 517,84 TL’sının davalılardan tahsile ile bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken 3.550,00 TL nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi, takip konusu davacı alacağı bilirkişi tarafından tasarruf tarihine kadar 48.986,59 TL olarak hesaplandığından bu miktar alacak ve ferileriyle sınırlı olarak 30.000,00 TL tazminatın davalı …’den tahsiline karar verilmesi gerekirken, 48.986,59 TL alacak ve fer’ileriyle sınırlı olarak tazminata karar verilmemesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1.bendindeki “davanın kısmen kabul kısmen reddi “ibaresinin çıkarılarak yerine “davanın kabulü “ ibaresinin yazılarak; hükmün 1.bendindeki “ 30.000,TL ile sınırlı olmak kaydıyla bu miktarın davalı
…’den tahsili ile davacıya ödenmesine“ ibaresinin çıkarılarak yerine “takip konusu davacı alacağı bilirkişi tarafından tasarruf tarihine kadar 48.986,59 TL olarak hesaplandığından bu miktar alacak ve ferileriyle sınırlı olarak 30.000,00 TL tazminatın davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine “ibaresinin yazılarak; hükmün 3.bendindeki “kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 3.550,00 TL “ ibaresinin çıkarılarak yerine “ 1.320,00 TL maktu”ibaresinin yazılarak; hükmün 4.bendinin hükümden tamamen çıkarılarak, hükmün 5.bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine “davacı tarafından yapılan 1.553,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine “ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 24.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.