YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19538
KARAR NO : 2014/644
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
MAHKEMESİ : Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/07/2009
NUMARASI : 2008/563-2009/261
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortalı aracın alkollü sürücü tarafından kullanıldığı sırada meydana gelen kazada üçüncü kişinin aracının hasarlandığını, bu kişiye 28.04.2008 tarihinde 8.000,00 TL tazminat ödendiğini, ancak ödenen zararın teminat dışı olduğunu ileri sürerek, bu meblağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 8.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı A.otor Yenileme A.Ş.’nin belirtilen adresine dava dilekçesi “adreste şirket yetkilisi R. A. imzasına tebliğ edildi” şerhi ile tebliğ edilmiştir. Tebligat tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 7201 sayılı tebligat kanunun tüzel kişilere tebligat yapılmasına ilişkin 12. maddesi ve Tebligat Tüzüğünün 17.ve 18. maddesi gereğince tebligatın tüzel kişinin yetkili temsilcisine, bunun mümkün olmaması halinde ise tüzel kişinin memur veya müstahdemlerinden birine yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Tebliğ memurunun kanunda belirtilen sıralamaya uyması ve tüzel kişinin yetkili temsilcisine tebligat yapılamayıp diğer kişilere tebligat yapılması durumunda bunun neden yapılamadığının tebliğ mazbatasında açıkça belirtilmesi gereklidir. Somut olayda dava dilekçesi, SGK kayıtları ve Türk Ticaret Sicil Kayıtlarına göre tebellüğ eden R. A.’ın davalı şirket ile ortaklık veya işçi işveren bağının bulunmadığı belirlenmiş olduğundan, yapılan tebligatlar Tebligat Yasası hükümleri gereğince usulüne uygun değildir. Davalı şirket adına dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden taraf teşkili sağlanmadan davalı tarafın savunma hakkı kısıtlanarak, davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş dava dilekçesinin davalı şirkete usulen tebliği ile savunma ve delilleri sorularak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda, 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.