Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/19370 E. 2014/65 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19370
KARAR NO : 2014/65
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2013/527-2013/76

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı E.. T.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın, zincirleme olarak meydana gelen kazada davalılardan E. Turizm Taşımacılık Tic. A.Ş. adına kayıtlı, A. B. A.’ın sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu hasarlandığını belirtip, fazla ilişki hakları saklı kalmak üzere sigortalı aracın arkasında meydana gelen hasar için sigortalıya ödenen 6.701,00 TL hasar bedelinin 24.01.2010 tarihinde itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı A.. A.., zamanaşımı definde bulunup , kusur ve hasara itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı E. Turizm Taşımacılık Tic. A.Ş. vekili, davaya konu aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile M. El Aletleri Tekn. Ürün. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.’ne kiralanıp kaza tarihinden önce 28.05.2009 tarihinde teslim edildiğini belirterek işleten sıfatları bulunmadığını ileri sürmüş ve zamanaşımı definde bulunup kusura itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 6.701,00 TL’nin 21.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen karar verilmiş, hüküm davalı Escar Turizm Taşımacılık Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı E.Turizm Taşımacılık Tic. A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre, trafik kaydı işleteni kesin olarak gösteren bir karine değilse de onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde ”İşleten: araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görünen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarakta, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda davalı E. Turizm Taşımacılık Ticaret Anonim Şirketi vekili, kazaya karışan aracın trafikte müvekkili adına kayıtlı ise de 07.05.2009 tarihli sözleşme ile müvekkili tarafından dava dışı Meister El Aletleri Tekn. Ürün. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti.’ne uzun süreli kiraya verildiğini müvekkilinin işleten sıfatı kalmadığını ileri sürmüş ve aracın dava dışı şirkete kiralanması ile ilgili operasyonel araç kira sözleşmesi başlıklı belgeyi, araç teslim formunu ve ekinde aracın aylık kira bedeline ilişkin kiracı firma tarafından düzenlenen faturaları ibraz etmiştir. Bu sözleşmeye göre kazaya karışan araç dava dışı M. El Aletleri Tekn. Ürün. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. tarafından 07.05.2009 tarihinden itibaren 36 aylığına kiralanmış olup, davaya konu kaza 24.01.2010 tarihinde meydana geldiğinden kaza tarihini kapsamaktadır. Bu sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü halinde işleten sıfatının dava dışı kiracıya geçtiğinin de kabulü gerekir.
Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerde göz önünde bulundurularak taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalı şirketin işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı E. Turizm Taşımacılık Tic. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı E. Turizm Taşımacılık Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı E. Turizm Taşımacılık Tic. A.Ş’ne geri verilmesine 13.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.