YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19242
KARAR NO : 2014/4200
KARAR TARİHİ : 24.03.2014
MAHKEMESİ : Suruç Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/10/2010
NUMARASI : 2005/85-2010/161
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumetten reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı H.. K.. vekili ve birleştirilen dosyanın davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı Oğuz’un işleteni, davalı Haydar’ın sürücüsü olduğu, kaza tarihinde geçerli bir trafik (ZMSS) sigorta poliçesi bulunmayan aracın karıştığı trafik kazası sonucu ölen kişinin hak sahiplerince müvekkili aleyhine açılan dava ve yapılan takip sonucu 35.732,29 TL. tazminat ödendiğini ileri sürerek belirtilen meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı H.. K.. vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Aynı olay sebebiyle zarara neden olan aracın işleteni olduğundan bahisle davacı vekili tarafından davalı S.. T.. aleyhine mahkemenin 2006/118 Esas sayılı dosyası ile açılan dava dosyası asıl dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Birleştirilen dosyanın davalısı vekili, müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, birleştirilen dosyanın davalısı S.. T.. hakkındaki davanın zarara neden olan aracın işleteni olmadığı gerekçesiyle (husumet yönünden) reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı H.. K.. vekili ve birleştirilen dosyanın davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ile birleştirilen dosyanın davalısı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Davalı H.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, olay tarihinde geçerli trafik sigorta poliçesi bulunmayan aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında ölen kişinin hak sahiplerine davacı tarafından ödenen tazminatın zarar sorumlusu davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davalı H.. K..’ün zarara neden olan aracın kaza tarihindeki sürücüsü olduğundan bahisle aleyhine yazılı şekilde tazminata hükmedilmiş ise de; bu davalı hakkında taksirle ölüme sebebiyet verme suçu nedeniyle Şanlıurfa 3.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2006/104 Esas 2009/21 Karar sayılı dosyası ile görülen ceza davası sonunda, dava konusu kazaya karışan …… plakalı aracın sürücüsü olmaması nedeniyle hakkında beraat hükmü verildiği, dava dışı Muammer Depe hakkında ise olay sırasında anılan aracın sürücüsü olduğundan bahisle mahkumiyet hükmü verildiği ve ceza mahkemesi kararının Yargıtay 12.Ceza Dairesi’nce 22.3.2012 tarihinde onanarak kesinleştiği görülmektedir.
Borçlar Kanunu’nun 53.maddesi (6098 S.TBK’nun 74.maddesi) uyarınca, hukuk hakiminin ceza mahkemesince belirlenen maddi olgu ile bağlı olacağı açıktır.
Öte yandan, dava konusu kazada ölen kişinin hak sahipleri tarafından araç sürücüsü olduğundan bahisle davalı H.. K.. vd. aleyhinde açılan ve Suruç Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/67-108 E/K. Sayılı dosyası ile görülen davada bu davalı hakkında tazminata hükmedilmiş ve bu karar da kesinleşmiş olmakla birlikte hukuk yargılamasına ilişkin bu dosyanın taraflarınca şartların mevcudiyeti halinde yargılamanın iadesine konu edilebileceği, ancak kesinleşen maddi vakıa nedeniyle eldeki davanın sonucuna etkili olmayacağı anlaşılmaktadır.
O halde, davalı H.. K..’ün zarara neden olan aracın kaza anındaki sürücüsü olmadığı kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğundan ve ceza mahkemesince belirlenen bu maddi vakıa eldeki dava yönünden bağlayıcı olduğundan
mahkemece davalı Haydar hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile birleştirilen dosyanın davalısı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı H.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6,80 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 6,80 TL kalan harcın temyiz eden birleştirilen dosyanın davalısı S.. T..’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı H.. K..’e geri verilmesine 24.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.