YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19236
KARAR NO : 2014/2048
KARAR TARİHİ : 18.02.2014
MAHKEMESİ : Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2013
NUMARASI : 2010/426-2013/336
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalılar O.. T.., G..Sigorta AŞ, N.. T.. ve H.. Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili dava dilekçesiyle, davalı taraflara ait araç sürücülerinin kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak davacı Asiye için 20.000 TL, diğer davacılar için 15.000’er TL manevi ve her bir davacı için 2.000’er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olarak) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, davacı eş Asiye için 101.660,61 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketi limit dahilinde ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olarak) tahsiline, diğer davacıların maddi tazminat isteminin reddine, davacı eş için 15.000 TL, diğer davacılar için ise 7.000’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı sigorta şirketi vekili, davalı belediye vekili, davalı Osman ve Nihat vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacıların desteği M..T.. davalı Belediye başkanlığında zabıta (memur) olarak çalıştığı dönemde görevlendirildiği seminere giderken meydana gelen trafik kazası sonucu ölmüştür. Davalı idare aleyhine açılan davaların 2577 sayılı İYUY nın 2. maddesi hükmü uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. O halde, mahkemece davalı belediye başkanlığı yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davacılar ile diğer davalıların temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, tarafların kusur oranı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarları az olup daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri gerekir
3-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından bu gibi taşımalarda BK.nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Bu itibarla, öncelikle bu savunma üzerinde durularak, mahkemece taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı, yani olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırılmalı, hatır taşıması olduğunun anlaşılması halinde bilirkişi tarafından hesaplanan tazminattan uygun oranda indirim yapıldıktan sonra poliçe limiti dikkate alınarak karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu konuda yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi isabetli olmamıştır.
4-Davalı Osman ve Nihat vekilleri tarafından, davacıların ölen desteğinin otomobilin ön sağ koltuğunda yolcu olduğu ve emniyet kemerinin takılı olmadığı savunulmuş olduğuna göre, bu savunma üzerinde durularak deliller usulen toplandıktan sonra durumun sonuca etkisi tartışılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
5-Davalı sigorta şirketi aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup sigorta genel şartlarının B.2 maddesi 5.fıkrası uyarınca, hükmolunan tazminat sigorta bedelini geçerse, sigortacı yargılama giderleri ile avukatlık ücretini sigorta bedelinin tazminata oranı dahilinde ödemekle yükümlüdür. Davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu tutulmuş olmasına rağmen, hükmedilen maddi ve manevi tazminatların için belirlenen avukatlık ücreti, yargılama gideri ve harç miktarlarının tamamından diğer davalılar ile birlikte sorumluluğuna karar verilmesi doğru değildir.
6-Davacı çocuklar Hanım ve Fatih’in destekten yoksun kalma tazminatı istemleri red edilmiş olmasına rağmen AAÜT hükümleri uyarınca davalı sigorta şirketi lehine avukatlık ücreti verilmemesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenle davalı belediye başkanlığının, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin, 4 numaralı bentte açıklanan nedenle davalı Osman ve Nihat vekilinin, 5 ve 6 numaralı bentte açıklanan nedenle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar O.. T.., N.. T.., Hasanoğlan Belediye Başkanlığı ve G… Sigorta AŞ’ye geri verilmesine 18.02.2014 günü oybirliği ile karar verildi.