Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/19166 E. 2014/1457 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19166
KARAR NO : 2014/1457
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2009
NUMARASI : 2009/120-2009/125

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı K.. A.., davalı D.. Gıda Ürünleri San.Paz.AŞ vekili ve davalı E.. A.. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili Kuruma ait, davalı Erdem’in sevk ve idaresindeki araca, diğer davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu hasarlandığını, kazanın meydana gelmesinde her iki sürücünün de kusurlu olduğunu belirterek 11.131,70 TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davacı vekili, karşı araç maliki K..Turizm Taşımacılık Tic.Ltd.Şti.’nin aracını, uzun süreli olarak D..Gıda Ürünleri San.Paz.AŞ’ne kiraladığının anlaşıldığını belirterek 11.131,70 TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı K..Turizm Taşımacılık Tic.Ltd.Şti. vekili, müvekkili şirket adına kayıtlı aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile D..Gıda Ürünleri San.Paz.AŞ’ne kiralandığını, müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı D.. Gıda Ürünleri San.Paz.AŞ vekili, aracın müvekkili şirket tarafından kiralandığını, kazanın meydana gelmesinde karşı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı K.. A.., kazanın meydana gelmesinde kendisinin bir kusurunun olmadığını beyan etmiştir.
Davalı E.. A.., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalı K..Turizm Taşımacılık Tic.Ltd.Şti.’ne yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 10.800,00 TL’nin 05/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar E.. A.., K.. A.. ve D..Gıda Ürünleri San.Paz.AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı K.. A.., davalı D..Gıda Ürünleri San.Paz.AŞ vekili ve davalı E.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kazanın oluşumunda davacının işleteni olduğu araç sürücüsü E.. A..’ın %75, davalı D.. Gıda Ürünleri San.Paz.AŞ’nin işleteni olduğu araç sürücüsü davalı K.. A..’ın %25 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalılar D..Gıda Ürünleri San.Paz.AŞ ve K.. A..’ın belirlenen davacı zararının %25’ine isabet eden miktardan sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-818 Borçlar Kanunu’nun 43/1 maddesinin hükmüne göre, hakim tazminatın suretini ve derecesini tayin etmekle görevli olup, bunu yaparken hal ve mevkiin icabını göz önünde tutması gerekmektedir. Bundaki amaç olayın özelliklerine göre hakkaniyete uygun bir sonuca ulaşmaktır. Somut olayda, davacının işleteni olduğu askeri araç, davalı E.. A..’ın sevk ve idaresindedir. Davalı E.. A.., TC. Anayasası’nın 72. maddesinde tanımlanan askerlik görevini (hak ve yükümlülüğünü) yerine getirdiği sırada askeri araçta şoför olarak görevlendirilmişken davaya konu trafik kazası gerçekleşmiştir.
O halde rücuen ödettirilecek tazminat kapsamı belirlenirken davalının içinde bulunduğu bu durum göz önünde tutulması gerekir. Her ne kadar askerlik yükümlülüğü karşılıksız bir borç ise de; bu görevin ifası sırasında bir kasıt bulunmaksızın kusurlu davranış sonucunda bir zarar oluşmuştur. Davalı er olup, diğer kamu görevlileri gibi yaptığı hizmetin karşılığında bir ücret almamaktadır. Bu durumda davalının sorumlu tutulacağı tazminatın kapsamı belirlenirken hakkaniyet gereği belirtilen hal ve mevkii gözetilip onun icabı olarak belirlenen tazminat miktarından uygun bir indirim yapılması gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalıların sair temyiz itirazının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar K.. A.., E.. A.., D.. Gıda Ür. San. Paz. AŞ’ye geri verilmesine 10/02/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.