Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/18887 E. 2014/929 K. 03.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18887
KARAR NO : 2014/929
KARAR TARİHİ : 03.02.2014

MAHKEMESİ : Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2013
NUMARASI : 2011/594-2013/308

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinden N.. Y..’nin kullandığı aracın, davalının malik ve sürücüsü olduğu araçla çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, davalı aracında oluşan hasarın müvekkil aracının sigortasından karşılanmak üzere sözlü olarak anlaşıldığını, ancak davalı ve babasının müvekkillerinden cebir ve tehditle 10.000,00 TL bedelli senetli aldıklarını, bu senedin tamir servisine tamir masrafları ödendiğinde iade edilmek üzere teminat olarak verildiğini belirtip, hasarın sigorta şirketince ödenmesine rağmen servise bırakılan senedin davalı tarafından servisten alınarak icra takibine başlandığını bildirerek sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin miktarının sorulması ile anılan senet nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile senedini ve icra takip dosyasının iptali ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili senedin davacılar tarafından kendi istekleriyle müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı ile tüm maddi ve manevi zararlar için verildiğini, teminat senedi olmadığını belirtip tanık dinlenmesine muvafakatleri olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 05.04.2011 ödeme tarihli bononun iptaline, bu bonoya bağlı Bartın 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/1527 sayılı takibinin durdurulmasına, davacıların anılan bono nedeni ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, 4.250,00 TL’nin %20 oranında icra kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.Dava trafik kazasından kaynaklanan menfi tespit işlemine ilişkindir. Somut olayda davacı N.. Y..’nin kullandığı aracın davalının malik ve sürücüsü olduğu araçla çarpışması sonucu trafik kazası meydana gelmiş, taraflara ait araçlar hasarlanmıştır. Davacı taraf olayda tamamen kusurlu olduğundan davalı aracında oluşan hasarın davacının trafik sigortasından karşılanmak üzere taraflar arasında sözlü olarak anlaşmaya varılmış, davacı tarafın iddiasına göre davalı ve babası cebir ve tehditle davacılardan 10.000,00 TL meblağlı senet almışlar, bu senedin tamir masrafları ödendiğinde iade edilmek üzere teminat olarak verildiği, davalı hasarının sigorta şirketince ödenmesine rağmen tamir servisine bırakılan senedin davalı tarafından buradan alınarak 4.250,00 TL asıl alacak ve ferileri yönünden davacılar aleyhine icra takibine başlandığı belirtilerek sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin miktarının sorulup, anılan senet nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile senedin ve icra takip dosyasının iptali ile kötüniyet tazminatına karar verilmesi talep olunmuştur. Davalı taraf senedin davacılar tarafından kendi istekleri ile araçta meydana gelen değer kaybı, ulaşım gideri, çekici ücreti ile tüm maddi ve manevi zararlar için verildiğini, teminat senedi olmadığını belirtmişse de dosya kapsamına, tanık beyanlarına ve C. Savcılığınca yapılan hazırlık soruşturmasında davalının verdiği ifadeye göre senedin teminat senedi olarak davalıya verildiği anlaşılmıştır. Davacılar davalının zararının trafik sigortasınca karşılandığını ileri sürmüşler, dava dışı A.. Sigorta A.Ş. tarafından verilen cevap ve gönderilen belgelere göre davalıya bu hasar dolayısıyla 04.04.2011 tarihinde 6.391,24 TL ve 11.05.2011 tarihinde 212,40 TL ödemede bulunulduğu belirtilmiş, ancak bu ödemelerin neyi kapsadığı, değer kaybı, çekici ücreti gibi zararları içerip içermediği anlaşılamamıştır. Davaya konu trafik kazası maddi hasarlı kaza şeklinde gerçekleşmiş olup, yaralama olmadığından davalının manevi zararı olduğu kabul edilemez.Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda mahkemece, öncelikle dava dışı A…Sigorta A.Ş. nezdinde davaya konu kaza sebebiyle düzenlenen hasar dosyasının getirilmesi, ayrıca dava dışı sigortacıdan davalıya yapılan ödemelerin hangi zarar kalemlerini kapsadığı, değer kaybı, çekici ücreti ve davalının ulaşım gideri gibi zararların yapılan ödeme içinde olup olmadığı hususunun sorulması, davalıdan aracın tamir süresince yaptığı ulaşım giderlerine ilişkin varsa belge ve bilgilerinin ibrazının istenilmesi, ibraz edilmemesi halinde 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu’nun 51. (818 sayılı BK’nun 42. md) maddesi gereğince ulaşım giderinin takdiren belirlenmesi, daha sonra hasar konusunda uzman İstanbul Teknik Üniversitesi ya da Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek bilirkişiden tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davalıya ait araçta dava konusu kaza nedeniyle meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı, çekici ücreti ve aracın makul tamir süresinin belirlenmesi, bu süre içinde yapılacak ulaşım giderinin tespiti hususlarında ayrıntılı gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınması, davalı tarafın tüm zararının dava dışı sigorta şirketince ödendiğinin tespiti halinde davanın kabulüne, sigorta şirketi tarafından ödenmeyen davalı zararının bulunması halinde miktarının belirlenerek varsa kalan kısım yönünden davanın kabulüne ve bu durumda şartları bulunmadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.