Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/18849 E. 2014/2077 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18849
KARAR NO : 2014/2077
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2010/349-2013/15

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerinin eş ve babaları olan desteğinin olay günü karşıdan karşıya geçerken davalının sevk ve idaresindeki diğer davalıya trafik sigortalı olan aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, kaza tespit tutanağı ve alınan tespit raporuna göre kazada tarafların %50 oranında kusurlu olduğunu belirterek her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00’er TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen ve davacı eş için 15.000,00, TL davacı küçüklerin her biri için 5.000,00’er TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte gerçek kişi davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken, ıslah dilekçesi ile maddi tazminata yönelik talebini yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili,davadan önce ödeme yaptıklarını, manevi tazminat istemi açısından ise bir sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı A.. E.. vekili, kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının ve kusur oranlarının tespiti gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak;davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemine yönelik davasının kabulü ile, davacı Ş.. U.. için 56.886,19-TL, G..U.. için 6.891,92-TL, İ..M..U.. için 6.011,31-TL Y..U..için 7.772,53-TL destekten yoksun kalma tazminatlarının davalı A.. E.. için olay tarihi olan 23/05/2009 tarihinden davalı A.. A.. açısından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine, davacıların manevi tazminat istemine yönelik davalarının kısmen kabulü ile; davacı Ş.. U.. için 6.000,00-TL, davacı G…U.. için 3.000,00-TL, davacı İ..M..U..3.000,00.-TL ve davacı Y..U.. için 3.000,00-TL olmak üzere toplam 15.000,00- TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 23/05/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı A.. E..’den tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
karar verilmiş; hüküm, manevi tazminat miktarı yönünden davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayın özelliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18.02.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.