Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/18658 E. 2013/17804 K. 17.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18658
KARAR NO : 2013/17804
KARAR TARİHİ : 17.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline ait araçla, davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpışması sonucu müvekkilinin aracının hasarlandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL araç hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyet zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili, kazanın iddia olunduğu şekilde gerçekleşmediğini, ayrıca yalnızca gerçek zararın müvekkilinin sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, zararın sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 10.000 TL araç hasarının tüm davalılardan, 200 TL araç mahrumiyet zararının sigorta şirketi
dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı … şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı, değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, araç hasar tazminatı, değer kaybı ve araç mahrumiyeti zararı istemiyle dava açmakla beraber, dava dilekçesinde toplam 10.000 TL tazminat talep etmiş, bu miktarın ne kadarının hangi talebine ilişkin olduğunu açıklamamış, mahkemece de bu talebi açıklattırılmadan hüküm tesis edilmiştir. Üstelik mahkeme, davacı vekili davayı ıslah etmemesine rağmen, 10.000 TL araç hasar tazminatı, 200 TL araç mahrumiyet zararına hükmetmiştir. Oysa; dava dilekçesinde taleplerin sarih ve anlaşılır bir biçimde belirtilmesi gerekmekte olup, ayrıca mahkemenin talepten fazlasına hükmetmesi de mümkün değildir. Mahkemece, bu hususlara riayet edilmeksizin karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de;
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı … şirketinden araçtaki değer kaybını talep etmiş, mahkeme ise bu talebi reddetmiştir. Bu durumda mahkemece davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı yararına hiç vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü
ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ye geri verilmesine 17.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.