Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/18644 E. 2013/17060 K. 03.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18644
KARAR NO : 2013/17060
KARAR TARİHİ : 03.12.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili, davalının idaresindeki at arabasıyla çarpışması sonucu müvekkiline sigortalı aracın hasarlandığını, müvekkilinin sigortalısına 9.993,65 TL ödeme yaptığını, bunun davalının kusuruna isabet eden 6.995,56 TL’sinin davalıdan tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını, ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı … şirketinin halefiyet hakkının 6102 Sayılı TTK’nin 1472. maddesinde düzenlendiği ve bu nedenle davaya bakmakla asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı … şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp
sonuçlandırılması gerekmektedir. Hal böyle iken, işin esasına girmesi gereken asliye hukuk mahkemesinin yanlış gerekçeyle görevsizlik kararı vermesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebepten bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.