Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/18542 E. 2014/1390 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18542
KARAR NO : 2014/1390
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/07/2010
NUMARASI : 2009/380-2010/253

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı Şaban O.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı borçlu İbrahim aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını davalı Ş.. O..’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şaban O..vekili davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı borçlu usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, taşınmazlardan birinde satış bedeli ile gerçek değer arasında fahiş fark bulunduğu diğerinde ise bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ile davalı Şaban O… vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, iptal isteminin reddine karar verilen taşınmaz açısından tapu kaydı üzerindeki ipotek bedelinin davalı Şaban O.. tarafından ödendiğinin anlaşılmasına, ödenen ipotek bedelinin satış bedeline ilave ile bedeller arasında mislini aşan farkın oluşmamasına, satıştan itibaren belirli bir süre davalı borçlunun taşınmazı kullanmış olması ve yasal yollarla taşınmazdan tahliyesinin sağlanması hususunun hayatın olağan akışına aykırı bulunmamasına ve davalılar arasında akrabalık, arkadaşlık gibi borçlunun mal kaçırma kastını 3. kişinin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın da ispat edilememesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı Ş.. O..vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, dava sonunda bedel farkı olduğu gerekçesi ile kabule karar verilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin davalı 3. kişi tarafından satış sonrasında ipotek alacaklısı bankaya ödediği gelen kayıtlardan anlaşılmaktadır. Bu ödemenin satış bedeline eklenmesi sonucu taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında mislini aşan fark oluşmadığı gibi davalılar arasında akrabalık, arkadaşlık gibi borçlunun mal kaçırma kastını 3. kişinin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın da ispat edilememesine göre bu taşınmaz hakkındaki davanın da reddi yerine eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Şaban O..vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,05 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Ş.. Oğuz’a geri verilmesine 10/02/2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.